hayatımın şu noktasına kadar amacımı bulamadım, ne yapsam beğenemedim, geldim şimdi de buraya yazıyorum. şu yaşıma geldim hala yazdığım her paragrafta ilginç bir anlam kayması oluyor. her paragrafta farklı bir konuya atlıyorum.
aslında olay şu ki hala o kadını bulamadım, diyeceksiniz ki kim buldu *. yok ben bulmaya çok niyetliyim lan çıkar yolu yok. mutluluğu yakalayamadım, bildiğiniz gibi değil, ne yapsam olmuyor, amaçsız ve anlamsız dolanıyorum öyle sokaklarda, bir bok varmış gibi.
hani bir de o içsel yalnızlık yok mu insanı bitiriyor. yine diyeceksiniz kim yalnız değil ki amk. tamam siz de haklısınız da hani biraz da kendimizi düşünelim be oğlum. sevmek, sevişmek, öpüşmek, hissetmeden de oluyor malesef, ve çok da koyuyor bu adama, bilindik gibi değil.
birde şu var her ne kadar insanın içinde kalması gerektiğini düşünsem de şu vicdan ve din işi, agnostik biri olmam da beni boşta hissettirmeye başladı, hani artık sorgulamaktan mı yoruldum ya da soru sormaktan mı yoruldum bilmiyorum, neden bunlar olmaya başladı anlamadım. sanırım hayatımda büyük bir değişiklik yapma zamanım geldi, ne yapmam gerektiğimi de bir bilsem aslında. ama o hani ilk konuta bahsettiğim gibi o kadını bulsam belki yardım eder biraz olsun.
iyi geceler sözlük yine biraz olsun içimi boşaltabildim. sanırım bunları anlatabileceğim insanlar yok hayatımda. dediğim gibi içimde yapayalnız biriyim. dışarıya da yalancı gülümsemeler ve pozlar hatta cümlelerle çıkamıyorum sanırım. bu güzel bir şey değil.
en azından bir yük kalktı gibi oldu, fazla duygusal bir yapıda oluyorum bu saatlerde farkındayım. tatlı rüyalar sözlük, yarın yine anayasa dersim var, çükübik bir gün olacak.