Bu söylemin sebebi yeni anlaşıldı, meğer adam kendi tanrısıyla konuşuyormuş, kendi kutsal kitabını yazacak herhalde. Kur'an Allah'ın sözüne göre dinin tek kaynağıdır; tastamam, detaylı ve korunmuştur. Sadece Kur'anın yeterli olduğunu beyan eden onlarca ayeti(delili) görmezden gelip dinin kaynağını peygamberden onlarca yıl sonra ona iftira olarak uydurulan sözler zannedenler bu büyük yanılgıdan dönmemekte elbette ısrar edecektir. Tüm mevcudiyeti Ahmet mehmete dedi, hasan hüseyine dedi şeklinde olan ve sayısı 1 milyona varan hadis külliyatı güya namazın nasıl kılınacağını, zekatın nasıl verileceğini öğrenmenin tek yoluymuş, zekatın oranı belli değilmiş. Hadislere göre 1/40 ama bu Kur'ana tamamen zıttır, çünkü Kur'anda net olarak "ihtiyaç fazlasının" dağıtılması gerektiği bildirilmiştir. Yani eğer sen geçimini gelirinin 1/40'ı ile sağlıyorsan geri kalan 39/40'ını dağıtacaksın bu kadar basit. He eğer bu sana ağır geliyorsa ve malı dilediğince yığmak istiyorsan ne yapacaksın? Kolay! hemen peygamberin ağzından 1/40 palavrasını uyduracaksın ve bunu sünnimanların en sahih putuna yerleştireceksin. Böylece yüzyıllar boyunca atalarından devraldığının üzerine kendi kuruntularını da ekleyerek uyduruk, rezil bir din anlayışını ortaya çıkaracaksın. Ve bu saçmalıkları peygamberden asırlar sonra gelen bir meczupun "islam akıl değil nakil dinidir" hezeyanıyla koruma altına alacaksın. Kur'an'da geçen sözleri gerçekten Allah kelamı olarak kabul eden bir insanın bu saçmalığı kabul etmesi AKIL karı değildir, çünkü defalarca "Aklını Kullan" emri verilmektedir. Ama yok "ben kullanmayacağım" diyorsan Allah da şöyle diyor: "...Allah akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder".
