kimisi içer ama içemez. içki bir adaptır her ele, her dile ve her insana yakışmaz. kimisi sek içer, kimisi karıştırmayı sever. kimisi iki içer ne güzel sarhoş olur, kimisi artık alışmıştır bünyesi ne kadar içse de sarhoş olmaz; hiç ekonomik bir durum da değildir.
kimisi yalnız içmeyi sever, kimisi eş-dostla. kimisi çok konuşur, kimisinin dili düğümlenir gözleri konuşur hatta o gözler konuşmaktan dolar taşar yaşlar akar.
kimileri vardır içki içtiğinde kusan insandan iğrenirler kimisi vardır içmenin adabını bilir saygı duyarlar. kimisi sarhoşla, aşıkla, divane aşıkla dalga geçer, kimisi bilir ve onunla beraber ağlar.
ne olmuş yani sarhoş olduysak? zafer sarhoşu olmadık ya.
içki içmek zor iştir, herkesle ve her yerde içilmez; her şeyin olduğu gibi içmenin de yeri ve zamanı bir adabı vardır.
alkol bir aşk gibidir kimi zaman tadından, kokusundan ya da yarattığı etkiden tiksinirsin ama her şeye rağmen sarhoş olmak için yine içersin.
kimisi unutmak için içer, kimisi ise hatırlamak unutmamak için. herkese derdi vardır ama aşk gibi o da geçicidir. aşk gibi; bağlanması kolay bırakması zordur.
rina filminde ne diyordu şarapçı abimiz; " hüzünlü değilim, mizacım böyle".
