Bazen o kadar canın sıkılır ki neden kimseyle konuşamıyorum neden kimse benimle ilgilenmiyor, nasılım sormuyor diye düşünürsün.
Her gün yaptığın şeyler üstüne üstüne gelir,
bir çok şeyi boşlar ve hiç önem vermeden yaparsın,
Boşlarsın bildiğin,
kahvaltı yaparken, kahvaltı masasında onca şey varken sadece bir tanesinin tadına bakarsın,
Her gün bindiğin otobüsü saatlerce beklersin,
Önünden sürekli aynı otobüs geçer ama nereye gittiğini bilmediğin için binmezsin,
senin gitmek istediğin yere götürebilecek bir otobüstür ama sen hep kendini otobüsünü beklersin,
kendi otobüsün geldiğinde de dolu gelir,
sanki seni kabul etmek istemiyor gibi,
ama sen inatla binersin,
sıkış tıkış yolculuk yapar,
sonunda dayanamayıp inersin,
sonra yine aynı otobüsü beklersin,
hayat kısır döngüde bırakır seni,
kimi zaman kör, kimi zaman sağır olursun, kimi zaman bir yanın sakat,
olursun da olduğunu bilmezsin,
öğretilmiş çaresizliktir olsa olsa ya da celladına aşık bir mahkumsundur,
sonu nereye varacak bilinmez,
bilme gerek yok zaten,
sen sadece sen ol,
sadece sen...