lady gaga'yı, lopez'i, rihanna'yı ezbere bilen,
estetikçiye gidip angelina jolie burnu sipariş eden,
ama ne halide edip'i ne de behice boran'ı hiç tanımayan lay-lay-lom pınar:
"zengin koca" kafalamaya ayırdığın vaktin onda birini, hemcinsin olan emekçi kadınların onurlu mücadelesine ayırmış olsaydın, evliliğe, yasal/modern fahişeliğe ya da zengin koca'ya ihtiyacın kalmazdı.. hayatın boyunca "seviyomuş gibi" rol yapmana da gerek kalmazdı..
senin kadınlar gününü kutlamıyorum!
sevgilisine ya da ailesine aldırdığı arabayla, avm'ye doğru yolda giderken,
kırmızı ışıkta durup rujunu makyajını tazeleyen teşvikiyeli tiki melis:
çevrendeki diğer kadınlara, komşularına, akrabalarına, eski arkadaşlarına gösteriş yapıp
hava atmaya harcadığın paranın ve vaktin onda birini, herhangi bir eğitim kurumuna mesela çydd'ye ayırmış olsaydın, bir başka hemcinsin, mesela emine teyze, size haftada 2 gün temizliğe gelmek zorunda kalmazdı...
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum
hele sen yok musun sen gülten teyze !
küçük kızına, büyük ablası gibi zengin koca bulmasını öğütleyen..
kızın yerine sen seçmedin mi hani görücü gelen damat adayını..
"adam müteahhit bi sürü evi var, kızına iyi bakar" demişlerdi sana hani..
evet sana diyorum..
sen de kendi annenden babandan böyle görmüştün,
kendi kızlarını da kendin gibi büyüttün.. kişiliksiz, kimliksiz, seçimleri ve kararları olmayan..
evet kimliksizsin, karaktersizsin..
aldığın-alacağın bütün kararlar "el-alem ne der cumhuriyetine ait" ne de olsa..
1 saat yalnız bırakamazdın kızını nişanlısıyla, bırakacak olsan da, yanlarına ortanca oğlanı nöbetçi olarak dikerdin..
kızına da öğütlerdin kendi saçmasapan cinsel tedbirlerini..
el-alem ne der cumhuriyetine gösterdiğin itibarın onda birini kendi kızına güvenerek gösterseydin,
onun da kendi kararları, kendine ait seçimleri olacağını anlardın..
kocanla bir olup sevmediği, asla sevmeyeceği birine satmazdın kızını bilmem kaç odalı ev karşılığında..
sen kadınlar gününü, zaten bol bol kısır, zeytinyağlı dolma,
kurabiye ve bol bol kolestrol depolanan altın günlerinden ibaret sanıyorsun..
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum..
şimdi de gelelim, ofiste evli patronunun yumuşak(!) tacizlerine kırıtarak karşılık veren motorize selin'e:
senin şu "patronu ya da müdürü kafalıycam" sevdan yüzünden,
işte ayağını kaydırdığın daha az kıdemli bi sürü hemcinsin oldu..
patronunla/müdürünle, işteki üstlerinle olan yapmacık ilişkini,
aynı yerde çalıştığın başka hemcinslerini ezmek için kullandın..
onları birer işçi/emekçi olarak değil, sadece birer rakip olarak gördün ve ezdin..
üstelik haksız bir rekabetti bu.. onlar da senin gibi tacizlere gözyummak zorunda değildi..
mecbur kalanlar oldu aralarında, onları da kendine benzeterek motorize yaptın,
şimdi yeni girdikleri işte, profosyonel olmaya, kariyer deneyimi kazanmaya değil,
senin gibi olmaya çalışıyorlar malesef..
senin kadınlar gününden anladığın şey salt kadın/erkek ilişkilerinden ibaret
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum..
birbirlerinin giyimine, "ne kadarını gösterdiğine" bakan, inceleyen,
kendisinden daha cesur olanları "ayıplayan" pek ahlaklı(!) kadınlar:
başörtüsünü, tesettürü ahlaklı olmanın bir simgesi sanan
ancak islama göre ailelerine/sahiplerine mehir bedeli ödendiği zaman,
s.ke s.ke kendileri için seçilmiş olan kocaya güya seve seve varan "satılık kadınlar"
sizin ahlakınızın da(!), örtülerinizi açmanın da bir bedeli var!
sizin de kadınlar gününüzü kutlamıyorum..
he bi de sen: entel görünümlü kentli kezban,
hülya avşar ne kadar entelse, sen de o kadar entelsin
müge anlı ne kadar kentliyse, sen de o kadar kentlisin
esra ceyhanın o "hanım hanımcık" maskesi, ne kadar sahteyse,
sen de o kadar sahtesin..
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum!
kadının toplumda, sosyal statü kazanabilmesi için,
evliliğe ve/veya anne olmaya ihtiyaç duymayacağı 8 Mart'ları görmeye
belki benim ömrüm yetmeyecek..
ama elif shafaq yerine emma goldman okuyan kadınlarımız da var
onların da yetiştirip eğiteceği,
büyüteceği bir kuşak, sahip çıkacakları bir dava var..
8 mart dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun..