gerçi eşşeğin aklına karpuz kabuğu getirmek gibi bir şeydir ama, çok eskiden denenmiş sağlam bir yöntemdir. 1970'li yılların ortalarında yaşanan sex filmleri furyasında yapımcılar sansür kuruluna uzunluğu 40 dakikayı ancak bulan filmleri yollamaya başlamış. sansür kurulu, 'herhalde paraları yok, kısa film çekiyorlar' diye düşünürken, sansürden geçen filmler sinema salonlarında bir anda birbuçuk saatlik 'parçalı' filmlere dönüşüyormuş. yani filmin tamamı, sansürden geçtikten sonra, vizyona girerken makaraya ekleniyormuş.
çözüm basit: uslu, usturuplu entry yaz. dikkat çekmesin sonra çak bir edit değmesin yağlı boya.
(bkz: anladın sen onu)