aslında bir yabancıya ne yazılır bilemedim, o yüzden saçmalarsam şimdiden gelecekteki güzel anıların hatırına kusuruma bakma artık...
aşk neye benzer, nasıl bir şeydir diye çok düşündüm ben. yani nasıl bir şey olduğunu bilmediğimden değil de nasıl oluyor da neredeyse başına geldiği her insanı küçücük çocuğa çevirebiliyordu ve yaşlısı, genci, zengini, fakiri, kadını erkeği demeden herkesin başına gelebiliyordu ki? adına binlerce şiir/kitap yazdıran, filmler çekilen ve hatta savaşlar çıkaran şey küçücük bir kalp kıpırtısı olabilirdi. neredeyse bir tür hastalık gibi belirtilere sahip şey nasıl bu denli insanları -hem psikolojik hem de fiziksel olarak- etkileyebiliyordu. aslında asıl merak ettiğim aşık olmak bu denli kolayken neden maşuk olmak bu kadar zordu? işte sana sorum budur iyi düşün ve cevabını ver bana. bu arada sana gelirsen şöyle güzel olur, böyle iyi şeyler yaparız gibi seçim vaadine benzer şeyler söylemedim çünkü şairin de dediği gibi "sana gül bahçesi vadetmedim" çünkü eğer plan yapıyorsak şunu şunu yaparız diye o zaman içimizden geldiği gibi yaşayamayız hayatımızı, tabi bu benim fikrim katılıp katılmamak sana kalmış.
bu yüzden sayın bayım eğer olur da bu satırları okursan; aşk üzerine çok kafa yormuş, teoride uzman pratikte çaylak tuhaf bir kızın düşüncelerini öğrenmiş olacaksın.