yuvarlak hatlı çenesi, kalın alt dudağı, kar beyazı dişleri, kıvırcık sarı saçlarıyla süslü yüzü ve okyanus mavisi gözleri. birine aşık olmak için gerekli her şey mevcuttu. güneş hiç olmadığı kadar parlamış, ben de şahidim diyordu adeta. içimde bir şey kıpır kıpır etti, göz göze geldik ve kaçırdım gözlerimi. daha fazla bakamazdım o gözlere.. sevgilim vardı, çok sevdiğim bir kız arkadaşım vardı...
ben hala önümdeki yaşlı teyzeyi beklerken o gitti. gitsindi zaten, bir anda çok sevmiş bir anda çok nefret etmiştim ondan. kendime gelmek için derin derin nefes aldım. temiz havayı taa içime çektim. benim evin oraya doğru gidiyordu. bir süre izledim yürüyüşünü. bankamatiği falan boş vermiştim. arkamdaki iki insana yer verdim. nereye gidiyor diye düşündüm. tam bu sırada henüz on on beş metre civarı uzaklaşmıştı ki arkasına dönüp baktı. ben de ona baktım. bankamatik sırasının dışına itilmiş adeta ona odaklanmış gibiydim. gülümsedi sanki uzaklardan. bense hissettim o gülümsemeyi en yakınımdan. sonra nazikçe döndü, devam etti kendi yoluna..yavaş yavaş silindi gözlerimden, bıraktığı iz ise eski bir yara gibi hep önümde olacaktı, henüz bilmiyordum bunu..