bu sonbahar da çiçekler açtı.
boğam çok yorulmuş olacak ki,
dengesi kaydı,
boynuzları eskisi gibi değil.
belli ki,
onun da kalbini çarptıran bir şey var.
sen de mi yoksa!
dünya'nın yükü tependeydi ya!
zor olmaması lazım senin gibi
güçlü kuvvetli.
bir düşün,
belki başkaları da vardır
taşıdıkları dünya'ndan kat kat ağırdır
onların taşıdıkları seninkine benzemez.
denizleri sakin değildir,
hırçındır hep
çölleri var, fırtınalı
yaşanacak yer değil oraları,
ama yine de şükretmeyi bilirler.
şimdi bir daha bak kendine,
dünya'nı düşün
huzur veren sesler gibi
gölün yüzeyi aynası
işte o kadar temiz.
derinlerden gelen sıcaklığı
ısıtabilir, ama yakmaz.
çağlamasını bilir şelalesi
ne var ki durgunluk gibisi yoktur.
sen de bunu istemez miydin?
meğer ne çok dileğin tutmuş!
biliyorum yeltenmeyeceksin ama
o boynuzlarındaki dünya'na
azıcık gözlerini kaldırıp
şöyle o güzel gözlerinle azıcık
azıcık baksan,
hepsini görecekmişsin.
hiç düşünmüş müydün?