gezi olaylarında katledilen ethem sarısülük'ün babası. Bir trafonun altında ateş yaktığı ve diş polikliğinin duvarına "maddi tıp şeytandır" diye yazdığı için hakkında açılan dava neticesinde "yüksek güvenlikli" bir akıl hastanesine yatırıldı! Peki neden? Devlet malını soymanın akıl kârı sayıldığı bir süreçte "münzevi" bir hayat yaşayan baba sarısülük'ün akıl hastanesine kapatılması son derece doğal. Çünkü muzaffer hesabına milyarlar geçirip bunlarla birilerini beslemedi; o "maddi" dünyaya sırt dönüp insanlardan uzak bir hayat yaşadı. Bunca zamandır kimseye bir zararı dokunmamış birinin bu saatten sonra ateş yakmasının, yazı yazmasının nedeni nedir peki? Bu düşünülüp ele alındı mı? Elbbet alınmadı, alınmaz da... baba sarısülük'ün oğlunun katlinden sonra kimseye zarar vermeden gerçekleştirdiği bu tepkileri "akıl dışı" olarak algılandı. Hegel'den bir alıntı yapmanın zamanıdır;
"Akıl, bazen akıl dışı olur"
Akıl-dışı'lığın bir erdem haline getirildiği bu süreçte aklın bizzat kendisinin yalan, kâfir ilan edilmesinden doğal ne olabilir?
