oğuz atay a mektup

entry48 galeri
    44.
  1. mektuba bir hitap cümlesi ile girmek gerekir ki yaklaşık on dakikadır bu hitabı düşünüyorum. kendisine nasıl seslenilirse seslenilsin ses çıkartamayacak 'biri'yle nasıl konuşmalı insan? yok saygısızlık etmekten bahsetmiyorum. yaşasanız ne tür bir hitaptan hoşlanırdınız mesela? en olması gereken ne olurdu, neyse genel geçer yargılara dayanarak,

    sayın hocam:

    çok ilgiliyim şu aralar sizinle. aslında sizden biraz uzak durmak istemiştim, eseri objektif olarak algılamak için. ama tabi elde değil. günün enteresan saatlerinde beynimde çakıveriyor fikir.
    bunu söylediğimde bana gülerler mi acaba diye hiç konuşmadım sizinle ilgili. zira hep bir entelektüellik çabasıdır gidiyor etrafımda. ve bu kadar kült bir kitabı 'espri' niteliğine büründürmek acizlik(!) olsa gerek. sizinle ilgili asıl problemim şudur: gülmekten utanacağım kadar tüyler ürpertici ince bir mizah anlayışı. bunu bir türlü kabul edemiyorum. o yüzden hep tedirginim.

    yukarıdakileri okumadan önce de aynı fikirdeydim ama artık eminim. 30. yaşımda bir daha alacağım elime kitabı. tedirginlik hala devam eder mi dersiniz? o zamana anlarım heralde, bakalım...

    experimental abimizden de sizden de aranıza girdiğim için anlayış bekliyorum. biraz aynı gibi fikirler çünkü. sözlük de formatta kusura bakmayacak artık.

    saygılar.
    0 ...