YağMurda yüRüMek güZeldir. BirgüN yürüyüşe çıktım bizim sokakta yine, ve o dik yokuştan aşağı inerken bir çift gördüm kavga eden, istemsizce bakmışım biraz onlara ki bana baktılar aynı anda. Yüzümü çevirdim salak bir gülümseme ile, içten içe pardon dercesine. Ve arkamdan devam ettiler onlarda hararetli konuşmalarına, komik olan bakmasamda yankılanıyordu sesleri sokakta. Hafif yağmur yağıyordu, indim cıvıl cıvıl insanların arasına. Sokakta bir telaş vardı, herkes bir yerlere yetişmeye çalışır gibi, tıpkı hızlanan yağmur damlaları gibiydi onlarda. Iş yerlerini geçiyordum teker teker ve hala koşuyor herkes. Ben ise şemsiyemin altında, geniş KaldıRımda, yürüyüşüme devam ettim. sanki yağmur damlaları bir bana değmiyor ve koşuşan insanlar arasında görünmüyordum bile. Etrafımdaki telaş gülümsetiyordu beni, onların hayata o denli tutunması, önemsemesi banada hayat katarcasına, mutlu oluyordum. Ve yavaş yavaş insanlar azaldı sokakta, yağmur ne güzel yağıyordu, içime içime, sanki serinlik serpiyordu yüreğime. Insanlar azaldıkça sokakta, zaman duruyordu sanki, damlalar bile daha yavaş iniyordu o an. yağmurun verdiği serinlik bir an içimi üşüttü. Ama güzeldi yinede yağmur, yerlerin ıslak ıslak olması, sokakların telaş ve heyecanla dolması güzeldi. Ve girdim cafe ye, beni bekliyordu o güzel gözlerini dikmiş kapıya, kahvemi alıp geliyorum diye işaret ederken o aldığını gösterdi. Oturdum masaya, yagmurdan saçlarım kabarmıştı, utanarak yatıştırmaya çalıştım onları. Gülümsedi bana ve öpüştük yanak yanağa, gün başlamıştı artık o an ve o yağmurla.