zannedildiği gibi köpek beslenen evin her yeri köpek tüyü ile dolu değildir. evde köpek kokusu ya da halılarda köpek salyası falan yoktur. bir köpek, ideal mamayı yediğinde, vitaminlerini düzenli aldığında, düzenli olarak kuru şampuanı ve normal şampuanı ile temizlendiğinde, düzenli tarandığında karşı komşu şükriye teyzeden halit amcadan farkı yoktur. kendimize nasıl sürekli bakım yapıyoruz, ailesi olduğumuz canlıya da aynı ilgi ve alakayı göstermemiz gerekir. böyle sayınca çok gözüküyor olabilir ama 15 dakikayı bile bulmuyor uygulamaya kalktığında.
gelelim bir köpekle aynı evi paylaşmaya... şunu söyleyeyim ki birlikte uyumaya alıştıysanız birkaç ay sonra kendinizi yatağın kenarında, onu da yatağın ortasında sırt üstü yatmış bacaklarını da havaya dikmiş bir şekilde horlarken bulabilirsiniz. ya da yeterli ilgiyi göremediğinde, size şımaramadığında koltuğun üzerinde bulunan telefonunuzu burnuyla ite ite yere düşürebilir. akıllı ve nazlıdır. yalandan '' nolmuş oğlumun gözüne ya yazık kıyamam ki '' dediğinizde sol gözünde tek bir rahatsızlık olmamasına karşın sol gözünü kapatıp masum masum bakabilir. bazen de acıktığını belli etmek için mama kabını ağzına alıp bütün gün gezer. uyandırmak için saç yolmuşluğu da vardır. onu evde bıraktığınızde paspas gibi yere serilir ve mutsuz mutsuz bakabilir. sinirlenip bağırdığınızda iki gün boyunca siz ne zaman ona adıyla seslenseniz poposunu döner öyle bekler. subliminal mesaj veriyordur eşek. erkekse dişi bir köpek gördüğünde beni bırak da gideyim onun yanına der gibi paçanızı ısırabilir, küçücüktür ama çapkındır neticede. soğuk kış gecelerinde battaniyeye sarılmış televizyon izlerken patisiyle tek hamlede battaniyeyi açar koynunuza yerleşir. dışarıda gezdirirken eğer ki 50 yaş üstü bir kadın onu sevsin ve uzaklaşsın, neden uzaklaşıyorsun der gibi hırlamaya ağlamaya başlar. olgun seviyor bizim oğlan. saçının çekilmesinden de hiç hoşlanmaz azıcık saçını çek, direk çığlık atar. acımaz aslında ama narinlik yapacak ya, yapmasa ölür yahu...
açıkcası bir süre sonra ciddi anlamda evlat sevgisi yaşatır insana.
19 yaşındaki bana bile anne gibi hissettirmeyi başarmıştır salak.
