Hürriyet'te Mehmet Öz demiş ki bu meyve hakkında "Sağlıklı vitaminler bakımından çok zengin ama greyfurt suyu bazı ilaçların emilimini engeller. Kolesterolünüzü düşürmek için statin kullanıyorsanız bu ilacı aldıktan birkaç saat önce veya sonra greyfurt yer ya da suyunu içerseniz başta karaciğer olmak üzere ciddi organ hasarlarına neden olabilir. Bunu böbrek takip eder ve böbrek yetmezliğine kadar gidebilir. Kas erimesi ve yıkımı da cabası. Bu ilaçlarla birlikte greyfurttan uzak durmak en doğrusu. Greyfurttan vazgeçmeyi düşünmeyenler için ise en azından doktora giderek ne kadar tüketmenin faydalı olacağını danışarak tüketmek en doğrusu olacaktır. Asla günde bir litreden fazla suyunu içemeyin ya da bir kilodan fazlasını yemeyin. Statinlerin yanında tansiyon ve anksiyete önleyici bazı diğer ilaçlar da greyfurtla etkileşime girebilir."
Şahsi deneyimim ise şöyle oldu. Adana'da taze sıkılmış meyve suları inanılmaz ucuza satılır. Öyle hemen her yerde de bulabilirsiniz. işte böyle bir Adana seyahatinde bir bardak portakal suyunun üstüne bir bardak da greyfurt içeyim dedim. Bardaklar da kallavi, yaklaşık bira bardağı boyutunda. ikinci bardak olan greyfurtu bitirince yaklaşık 5 saniye sonra sanki 10 tane balonu arka arkaya şişirmişim gibi bir his geldi. Sanki yüzümdeki kanım derimden dışarı çıkmaya çalışıyor gibi hissettim. Doğru otele gidip kendimi yatağa attım ve iki saat içinde ancak kendime geldim. Yine de tüm acılığına rağmen ben severim greyfurt. Sadece ölçülü içmek ve sıradan bir meyve muamelesi yapmamak lazım. Ayrıca taze olan greyfurtlarda o alışılagelmiş acılık olmaz. Çünkü o acılık dayanıklı olsun diye ilaçlanmasından dolayı oluyor biraz da.