zamanında güzelim sakız ağaçları yanan yunan adası.
Hiosa gittiğinizde her yer mis gibi sakız kokar. Ne yazıkki hektar hektar yanan ağaçlardan sonra ne yazıkki çocukluğumuzdaki gibi değil. Ada yönetimi sağ olsun o dönem türkiyeden gelen yardım teklifini reddetmişti. Nedir bu bencillik veya ego anlayamadım. Yandı gitti güzelim ağaçlar, emekler, insanlar.
Bir sakız ağacını yetiştirmek o kadar zorken ve 15yıl hiç mahsul alınamıyorken bu bencilliğe ne denir bilmem. Hele ki sakız ekonomine önemli bir katkı sağlıyorken.
Güzeldir sakız türkiyeye benzer zaten oraya gittiğinizde yabancılık çekmezsiniz, mimari haricinde. Caddeler sokaklar aynı ege kıyıları gibidir, ayvalık'ı andırır biraz biraz eski asansör'ü. Şirince'de gördüğünüz gibi otantik köyler boldur.
Kendilerine has sakız likörü, sakız reçeli ve uzo mastik denilen sakız rakıları vardır.
Mastika(rakı), bulgar rakısıdır hiosla alakası yoktur.
Dükkânlar adada pazar günleri açılmaz hiç diğer günler ise 14:00 kapanır.
Adada osmanlı döneminden kalma bir kütüphane de var. ada haklı doğallığından yıllar geçse bile birşey kaybetmemiştir. Onlara yunanca selam yani "yasas" veya "yasu" dediğizde sizinle direk yunanca iletişim kuracaktır, anlamamazlıktan gelip yolunu değiştirmeyecektir. Yunanca bilmediğinizi belirttiğinizde size yine yunanca birşeyler söyleyip kolunuzdan tutup ingilizce bilen birinin yanına ya da türk olduğunuzu belirtirseniz türkçe bilen birine götüreceklerdir.
Ada turizm açısından önemli bir yere sahip olmasa bile güzel plajları var. Tabi sessiz sakin ve kalabalıktan uzak samimi bir tatil istiyorsanız tercih edilebilir.