Bir anda bir kediye bağlanıveriyorsun işte. Hiç kimse senden memnun değilken ve hiçbir işe yaramadığını düşünürlerken senin, "aha" diyorsun, "bu karşılıksız sevgi." Sonra annen çınlatıyor kulaklarını, "karşılıksız sevgi olmaz! Sen ona yemek vermesen, o sever mi seni? Ya da o gelip seninle uyumasa, sana sürtünmese sen sever misin onu?" içimden " ben yine de severdim" diyorum. Ama sadece içimden. "Haklısın" diyip bitiriyorum tartışmayı.
Tüm bunlar olurken yıldızlar kayıyor insanların kalplerinde. Biri ağlıyor, çocuklar büyüyor, yeni dizler kanıyor. Yapmam gereken çok iş, yeteri kadar zamanım var ama başlayacak gücüm yok. Üst komşularımızdan nefret ediyorum. Benciller çünkü. Hep öyleydiler. Hiçbir şey değişmedi. Ben hala bir kediyi karşılıksız seviyorum.
Herkes kıyametten söz ediyor. Tüm insanlık için ortak bir kıyamet var mı bilmiyorum, öyle diyorlar. Ben hiç denk gelmedim. Ama şunu biliyorum, kiminin daha yaşarken kopar kıyameti kendi içinde. Ve bir kediye bağlanıverirler.
14 aralık 2012
Not:kayıtlarımda buldum, nasıl bir ruh hali içindeymişim siz düşünün.