"uzaylılar var" diyen adam ne kadar çılgınsa, "yok" diyen adam da o kadar çılgındır amına koyyim.
neye göre yok yarrağım? geçtim astrofiziksel açımlamayı, kozmolojik delilini, teorin var mı olmadığına dair?
genel görüş olmadıkları yönünde şekillendiğinden, yokluğuna dair fikir bildirmek daha akla yatkın geliyor. var desen mal yerine konacaksın çünkü.
varlıklarını kabule dair en bilinen teori, dünyanın güneşe olan uzaklığının olması gerektiği gibi şekillenmesinden yola çıkılarak elde edilmiştir. gezegenimizde hayat olmasının nedeni, güneşe olan mesafemizin uygunluğudur. ne çok yakın, ne çok uzak. misal merkür tamamen alevden oluşan, 100 derece sıcaklığa sahip bir gezegendir ve sıcaklıktan dolayı hayat yoktur. galaksi sistemimizin en ardındaki gezegen neptündür ve güneşe çok uzak kalması nedeniyle tamamen buzdan bir kütle halindedir. dünyamızın konumu yaşama elverişli olduğundan bizler olagelmişiz. kuyrukluyıldız ve astreoidler, su ve organik yaşamın temelini oluşum evresindeki gezegenlere taşıyarak
buralarda hayatın şekillenmesinde rol oynuyorlar. örneğin, 10 ışık yılı uzaklıkta, epsilon eridani isimli bir yıldız var. şuan toz ve buluttan oluşmuş halde, doğum evresinde. kuyrukluyıldız ve astreoidler tıpkı milyonlarca yıl evvel bize bize yaptıkları gibi, buraya da yaşam taşıyor olabilirler. yani oraya bakarak, geçmişimizi görüyor olabiliriz.
güneşin 150 milyon kilometre uzaklıkta olduğunu varsayarsanız, uzay aracıyla buraya 171 yılda varırsınız. saydığım nedenler ışığında, 50 milyona yakın yıldız barındıran galaksi düzlemimizde, bizden başka hayat yok diyebiliriz. bu kesin.
ancak, başka galaksi düzlemlerinde yaşam olabilir. tıpkı biz gibi uygun koşulların oluştuğu dünyalarda. örneğin, güneş sistemimizden sonraki ilk farklı sistem, alfa centauri'dir. 10 trilyon kilometrelik bir mesafe 1 ışık yılı olduğuna göre, burası 4 ışık yılı uzaklığında. buna benzer bir yıldız da, 20 ışık yılı uzaklıkta elise 581'Dir. ve güneşine çok uygun mesafede. burada hala yaşam olabilir. Var edici gücü kullanarak Hayatı getiren kuyrukluyıldızlar, bu kez yok edici gücünü kullanarak hayatı yok etmediyseler tabii.. öte yandan burada hayat varsa bile, günümüzden daha primitif olurdu herhalde. zaten, "uzaylılar gelişmiş medeniyetlerdir" sözü, hep hava kalır.
ancak biz bu gezegenleri önlerindeki yıldızların ışıklarıyla gizlemesi nedeniyle göremiyoruz. yıldızlar arası çekim gücü öylesine güçlü ki, bundan sıyrılıp gözlemleyebilirsek, ancak varlıklarını kanıtlayabiliyoruz. bellerphon gezegeni bu tip bir çalışmanın ürünü mesela.
uzaklığı nedeniyle dünyevi ölçüm birimlerinin yetersiz kaldığı için ışık hızı tabirini kullandığımız bu mesafelerde, başka yaşamlar olabilir. belki birbirimize paralel hayatlar yaşıyoruzdur. hatta adamlar, bizim 20 yıl önceki tv şovlarımıza gülüyor bile olabilirler.
misal, Dünyadan 65 ışık yılı uzaklıktaki bölgelerde eğer frekansınızı ayarlayabilirseniz, 29 dünya kupası finalinin radyo yayınını dinleyebilirsiniz. bu mesafeden sonra, radyo yayınları kısık bir cızırtı halinde gelir ve ilerisinde dünyaya dair hiçbir emare kalmaz. sanki o eşikten sonra dünya hiç var olmamış gibi. bu uçsuz bucaksız boşlukta galaksi sistemi aramak, kozmik bir samanlıkta iğne aramak gibi.
son tahlilde, uzaylı meselesi bir inanç işidir. tüm bunların ışığında bile, bu sadece bir ihtimaldir. belki ben de görmek istediğimi görüyorumdur.. ama bu inancım, her halukarda bunun bir olasılık olduğu gerçeğini yadsımaz.
