yıllarca avrupa insan hakları mahkemesinin türkiye aleyhine ihlal kararı vermesine yol açan, yüksek mahkemenin her bir dairesinin artık söz konusu madde için * gerekçe uydurma konusunda birbiriyle yarıştığı mesele.
mesele ama derin mesele.
gün geçmiyor ki türkiye'de hayati öneme sahip bir mesele yanlış yerden tartışılmaya başlanmasın.
kadının kendi soyadını kullanabilmesi kadın-erkek eşitliği adına bir talep.
avrupa örneğine baktığımızda soyadı meselesinin artık son rütuş olduğunun farkına varıyoruz.
bizdeyse daha kadın erkek eşitliği adına doğru düzgün adımlar atılmadan bu konuşulmaya başlandı. üstelik kendisiyle çelişen trajikomik bir anayasa mahkemesi kararıyla.
gemi batarken direği boyamak buna deniyor işte. konjüktür itibariyle kadının kendi soyadını kullanması özgürlüğü tamamen tabandan uzak elitist bir kesimin lak lağını yaptığı bir malzeme... taban ne istendiğinden neyin talep edildiğinden çok akşam evdeki öküzden dayak yememe derdinde. bilmem anlatabiliyor muyum?
o yüzden mor fularları takıp da, kadın erkek eşitliği adına mükemmel bir zafer demekle olmuyor her şey.
keşke kadınlar için bu kadar kolay olsa her şey. ataerkil toplumun etkilerini böyle kolay silebilsek keşke. velhasıl kelam soyadı meselesi en son konuşmamız gereken şey.