hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları

entry874 galeri video1
    260.
  1. yaz tatillerinde inşaatçi babamın yanında çalışırdım, bir boka yaradığım dan da değil işte çocuklar boş durmasın gibisinden, tahta getir, onu taşı, bunu getir, şunu götür, bir yaz tatili babamın işi yoktu ben de kendi kendime bir şeyler yapayım dedim, bir arkadaşla anlaştık, babadan gelen bir öğretim ile boş durmamak ve iki kuruş harçlık yaparız diye ticarete atıldık, önce biriktirdiğimiz harçlıklarla, hatırlayan olabilir, o zamanlar meşhurdu bir kazı kazan kutusu aldık kutu içinde bir sürü oyuncak, gofret falan var, neyse ilk gün çıktık dolaşıyoruz, siftah bismillah çocuğun biri geldi en güzel oyuncağı bir de bir çıkarttı kutunun bütün ihtişamı gitti tabi, biz de pes etmiyoruz beş, altı derken kutunun üstünde kazınacak yerlerin yarısı duruyor kutuda sadece gofret var, dolaş dolaş ayaklarımız su topladı, kutunun içine bakan sittir çekiyor bize, baktık elimizdeki paraya verdiğimiz parayı toplamışız, ne kar var ne zarar, oturduk bütün gofretleri yedik,
    daha sonra topladığımız para ile simit satmaya karar verdik, arkadaş sonra vazgeçti onun babası müteahhitti kızmış buna ders çalış, paran mı eksik falan diye oda sattı beni,
    ben de tek başıma komşudan ödünç bir sini aldım simit satmak için gittim fırına değişik bir simit vardır bilen bilir, hastası çoktur, sütlü simit böyle kocaman normal simidin iki katı her gün elli tane satıyordum, hep aynı mevkide dolaşıyordum, mahalleden başka bir eleman simit satıyormuş, geldi bana bak dedi merkeze inelim bir saatte satar geri gelir bir daha alırız dedi, tamam dedim bende sabah erkenden aldık simitleri, o gün fazla satarız diye de bütün paramı simite yatırdım indik merkeze, daha on dakika geçmeden zabıta geldi, bu yanımdaki piç bir fırladı yüz metre rekortmeni gibi, zabıta beni tuttu,
    -burada ne yapıyorsunuz,
    *ağabey simit satıyorum, normalde buraya gelmem de bu gün bir sefer geldim, daha gelmem ağabey dedim,
    -yasak burada satamazsın,
    *ağabey dedim bilmiyordum, bir daha gelmem, özür dilerim,
    -nerelisin sen?
    girdi mevzuya baya bir muhabbet ettik ben de anlatıyorum işte orada satıyordum, arkadaş böyle dedi, sini ödünç benim değil, daha gelmem falan, adam meğer beni oyalıyormuş, zabıta arabası geldi adam tepsiyle beraber simitleri attı bagaja hadi şimdi bir daha gel de görelim dedi, ben yalvardım da yalvardım, sadece siniyi ver dedim yinede vermedi,
    başım önde eve ağlaya ağlaya yürürken kaldırım ortasına belediyenin diktiği beton elektrik direğine kafamı çarptım, yere düştüm, sonra bütün acım geçti, göz yaşlarımı sildim, ağlamayı bıraktım, kalktım ve eve gittim, aradan yaklaşık 20 sene geçti ama kafamdaki o şişlik ellediğim zaman hala daha elime geliyor, ve hala o zabıtaya bir sefer dahi ne küfür nede ah etmedim, onun da hesabı gün gelir sorulur.

    şimdi iki işi bir arada yürütüyorum, nede olsa babamdan öğrendim boş durmamayı, hala ticaretten vazgeçmedim yine ticaretle uğraşıyorum ama artık işler değişti...
    5 ...