ilkokulda ögretmenimiz bir ödev vermisti. ben de klasik türk ögrencisi zihniyetiyle ödevi anama babama iteledim. ama onlar ödevimi kendimin yapmam gerektigini, en dogrusunun bu oldugunu söyledi. ben de bir şeyler hazırlayıp teslim ediverdim. sınıfımızda bir de okulun yakısıklısı, popüleri babası doktor anası belediyeci bir cocuk vardı. bunun ödevi pek bir afilliydi. böyle dahihane bir seydi. neyse bi sure sonra ögretmen notlarımızı acıkladı. benim gibi ödevini kendi hazırlayanlar yuksek not alırken ödevini velisine yaptıranlar düsük not aldı. o cocuksa o aldı. cünkü ogretmenimiz bunun velileriyle takısmıs. aslında sonradan duyduk ki meger ögetmen de bunun 'dahiyane'e ödevini anlamamıs. cocuk tassaklı aileden oldugundan sınıfta dahi var herhal diye düsünmüs. bilirkisi gibi birilerine danısmıs. onlarda bunu yetiskin ve uzman birinin hazırlayabilecegini soylemis.
iste böyle egitim neferlerinin turevleriyiz. merak etmeyin büyüyünce de isler boyle yürüyor.