sansür deyip bu olayı çarpıtmamak lazım. 17 aralık'tan sonra bu olayın halen sansür amaçlı olduğunu, yok efendim "twitter'ı, facebook'u kapatacaklar" diyerek, bütün bu olanlardan sonra bu münafıkları islamın temsilcisi gibi gösterip modemlerin üstüne cami koyarak, "porno da mı izlemeyeceğiz", "özgürlüklerimiz elimizden alınıyoğğğ, yaşam tarzımıza müdahale ediliyoğğğ" diyerek, meseleyi alıp alakasız konulara yöneltmek doğru değil. böyle yaparsanız akp'nin istediğini yapmış olursunuz. yaratılmak istenen algı da zaten bu yönde.
bugün abdullah gül'ün twitter hesabı var mı? var. başbakanın var mı? var. melih gökçek'in bile var.
bırakın sansürü bu şerefsizler, kalkıp sosyal medya timi kurup orayı da kendi tekellerine almak için çabalıyorlar. bu meseleyi analiz etmek bu kadar zor mu arkadaş, ben anlamıyorum gerçekten.
ne sansürü, ne pornosu kardeşim, bunlar 17 aralık'tan sonra mı geldi bunların akıllarına? yok öyle bir şey.
tek amaç, özellikle bu seçim sürecinde, internete düşen ses kayıtlarını kaldırıp, bu şekilde yolsuzlukların üzerini örtmek. "özel hayatın gizliliği ilkesi" ile kastedilen de budur. bununla ilgili maddeler anayasa ile sabittir. bunun dışına zaten çıkılamaz.
siz yarın bu yasa tamamen onaylandıktan sonra, ertesi gün uyanıp, twitter'ı açık bulduğunuzda her boku unutacaksınız. kalkıp pornonuzu açıp, müziğinizi dinleyip, işe, okula gitmeye devam edeceksiniz. cebinizdeki paranın gasp edilmesi umrunuzda bile değil, siz bu kadar ucuz insanlarsınız. acıyorum vallahi bu ülkenin haline.