karanlıkta diyalog

entry16 galeri
    7.
  1. istanbul'da Gayrettepe metro istasyonunda bulunan dünya göz hastanesi'nin sponsorluğundaki; görme engellilerin hayatını bir nebze anlayabileceğimiz, tadabileceğimiz belki, enfes sergidir. normal şartlarda 16 Şubat'a kadar kalması planlanan; fakat ilgi gördüğü taktirde uzatılacak olan sergiymiş ve 16 Haziran'a kadar uzatıldığını söylediler son olarak. şu anda Türkiye'de sadece istanbul'da var ve ilgi nedeniyle hafiften kalıcılığı yakalamış durumda; artan ilgiyle diğer şehirlerimizin de faydalanabileceğini düşünüyorum ki kesinlikle görülmeye değer; umarım yaygınlaşır ülkemizde de.

    -sergi içeriğinden bahsetmek istiyorum biraz; öğrenmek istemeyenler/"gidip sürprizle karşılaşayım" diyenler olabilir. bu nedenle spoiler alarmı vermeyi uygun buldum.

    öncelikle 8'er kişilik gruplar halinde içeri alınıyorsunuz. görme engelli rehberinizle buluşmadan önce size bilgiler veriliyor; son olarak elinize birer görme engellilerin kullandığı değneklerden veriliyor ve giriyorsunuz. buradan sonrası tamamen rehberinizle iletişime bağlı; görme engellilerin 1 günlük hayatını; hazırlanan parkurlarda, zifiri karanlık ortamlarda, 90 dakika gezerek tamamlıyorsunuz. yeri geliyor milyon kere halinize şükrediyorsunuz; "hayatım aslında ne kadar da basitmiş." düşüncelerine dalıyorsunuz; tek teselliniz de bunun bir sonunun olduğu gerçeği; kesinlikle böyle bir sonsuz hayatı* düşünmekten kaçınıyorsunuz...

    şöyle de bir şey var kendimden yola çıkarak söylüyorum: sanki gözlerim değil de ciğerlerimle görüyormuşum misali*; rehberle ilk karşılaştığımızda -karşılaştığımız dediğime bakmayın zifiri karanlık; hiç ama hiç bir şey görmüyorsunuz- çığlık atıp "beni buradan çıkarın" demek istedim, nefes alamadım resmen. boğulur gibi oldum, kalp atışlarım hızlandı; yalnız iyi ki çıkmamışım, denemeye değerdi; çok orijinal bir deneyimdi benim için. zaten çıkmak istediğiniz an bunu belirtiyorsunuz ve direkt çok hızlı bir şekilde gelip sizi oradan çıkartıyorlar.****
    içerik:
    --spoiler--

    öncelikle parka gidiyor, köprüden geçiyorsunuz, orada neler var elleyerek bulmaya çalışıyorsunuz, tahmin ediyorsunuz nerede olduğunuzu, manava gidiyorsunuz, ATM'ye uğruyorsunuz yol üzerinde, karşıdan karşıya geçiyor kaldırım inip-çıkıyorsunuz, vapura biniyorsunuz, cafe'ye gidiyorsunuz, istek üzerine bir şeyler yiyip-içiyorsunuz, alfabelerini öğreniyorsunuz kabataslak; isminizin baş harfini en azından, tramvaya biniyorsunuz ve film "dinliyorsunuz". -benim için en acıtan ifadelerdendi film dinlemek...

    --spoiler--

    zamanınızın boşa gideceğini düşünmüyorum, denemeye değer farklı bir sergi olduğunu yinelemek istiyorum arkadaşlar. pişman olmazsınız.**

    ek: öğrenci bilet ücreti 17 tl. 15'er dakikalık aralarla alınıyor gruplar içeri. seansı kaçırırsanız tolerans sağlamıyorlar kesinlikle çok katı kuralları var; 5 dakika kadar gecikmeyle giremeyen 2 kişi vardı, ben sıramı beklerken. gittiğinizde seans bulabilirsiniz zaten...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük