hepsi hepsi dört kişinin çalıştığı ofiste, sıkıcı rakamların arasında kaybolmuşken gözlerini dindirmek için başını kaldırdığında yakaladı bakışlarını ilk olarak. önce anlamadı. fesatça bakıyor sandı. daha evvelki gün patronun önünde kavga etmemişler miydi? tekrar kaldırıp başını bu defa açıkça baktı. hayır. fesatlık ya da kızgınlık yoktu bu bakışlarda. başka bir şey vardı. daha güzel daha heyecan verici ama daha karanlık. anladı birden? ona kızgınlığının asıl sebebi, her an ona sataşmasının nedeni ilgisini farketmemiş olmasıydı. gülümsedi. o da gülümsedi. kadın birden ayağa kalktı. lavaboya doğru yürüdü. vakit öğleyi geçmiş olmasına rağmen bu kadar muhteşem giyindiğini sabahtan beri nasıl olup da farketmediğine kızdı için için. kadının altında lacivert dizin hemen üstünde dar bir etek, arkası dikişli siyah ince çoraplar ve üstündeyse dik yakalı erkeksi bir gömlek vardı. saçlarını topuz yapmıştı ilk kez. birden içi ürperdi.
