"ağlamadan
Dillerim dolaşmadan
Yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
Şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
Üzerime yüreğimden başka muska takmadan
Konuşmak istiyorum"
ismet Özel - mazot
Seni sevmiyorum büşra. En önce bunu söylemek istedim. Çünkü konuşacak kimse bulamadım. Kime anlatsam üzülme diyor. Ulan üzülmüyorum ki konuşmak istiyorum sadece.
Beni biliyorsun, sevsem terketmezdim seni, 1 yıl oluyor. Bedduaların dün gibi kulaklarımda. Çok şükür tutmadı hiçbiri. Bense hakkımı helal etmiştim.
Ve sen biriyle nişanlanalı bir hafta oluyor. Artık koymuyor buna da şükür. Mutluyum şu an hem senin için hem kendim için. Neden? Çünkü uzaktan da olsa akrabamsın ve müslüman olmanla zaten kardeşimsin. Mutluluğunu elbette isterim. Ama asıl mesele, senin başkasıyla mutlu olman demek, bana dönme ihtimalinin olmaması demek. Hakkımı helal etmem hatta şu an mutluluğun için dua etmem bu yüzden.
Ulan insan başkasıyla nişanlanan eski sevgilisinin onunla mutlu olması için dua eder mi? diyor şeytan. Beddua etsem tutar mı bilmiyorum. Ama bildiğim şu, benim senle mutlu olduğum günlerin sayısı on beşi geçmez o kadar ay boyunca.
Gönderdiğim ve gelmeyen bir mektup için iki hafta aralıksız kavga ettik. Tek bir sabah günaydın mesajı atmadığım için "aklında kim vardı da mesaj atmadın?" dedin. Mesajlaşırken beş dakika geç yazsam "benden başka kimle konuşuyorsun?". Senden önce sevgilim olmasa da sevdiklerim oldu ve şiirlerim sanki bu konuda tuttuğum günlük gibi tarih belirtirdi. Sen de bu konuyu açar dururdun, sanki senden önce başkasını sevmiş olmak seni aldatmakmış gibi. Sınıftaki kızlardan not istememe bile kızarken başka erkeklerle arkadaşlık yapmadın mı sohbet etmedin mi? Ne var bunda sadece on dakika oturduk demiştin. Üstelik ben o gün adresi yanlış yazdığım için geri dönen mektubu almak için sivas kazan ben kepçe gezmiştim. Kıştı üstelik, kar çok değildi ama ulaşım yine zordu. Ve sen diyordun ki "ne var bunda? Azıcık oturduk sonra kalktık" ilk değildi başka erkeklerle konuştuğun daha önce uyarmama ve kızmama rağmen.
Ne var bunda büşra? Eşarp yerine şal takıyorsan ve boynun ensen sürekli açılıyorsa ne var bunda? Pardesü giymeye bir türlü ikna edemediysem ve sen hala dar pantolonlar süslü tunikler giyiyorsan, bu giyim tesettüre uygun değilse ne var bunda? Zina olduğunu söylediğim halde her Allahın günü öpüşmekten bahsediyorsan ve teklif ediyorsan ne olmuş ki? Senin için yapmadığım hiçbir şey kalmamışken, "bence sen beni sevmiyorsun" diyorsan, sultanım diye çağırdığım orospu büşra ne var bunda?
Benim sana ne kusurumu sayabilirsin? Yüzük almadı çiçek almadı diyebilirsin. Bazen çabuk kızardı dersin belki. Lan derdi "deme" dediğim halde dersin. Geceleri uykusu erken gelirdi doya doya mesajlaşamazdık dersin. Her gece saat üçte, sanki alarmı kurulmuş saat gibi kavga çıkarmanı ne yapacağız? Beni bir gece çok aşırı üzdükten sonra, sabah sana intiharı düşündüğümü söylediğimde "bu yaşta normal" demiştin. Ulan ben seni pdr öğrencisi olarak görüp psikolojik tahlil mi istiyorum yoksa sevgilim olarak görüp destek olmanı mı bekliyorum? Yoksa sevdiğini iddia ettiğin insanın muhtemel ölümü bu kadar mı önemsiz senin için?
Helal ettim. Açık-gizli, bildiğim-bilmediğim ne varsa helal ettim. Madem onunla mutsuzluğun bana geri dönmen demektir değil dua etmek ben senin hayrına hatim bile indiririm.
Nikahsız her türlü ilişki zinadır. El ele tutuşmak bile zina, dokunmayı sen düşün. Yanağından öpmek dahi zina. öpüşmeyi sen düşün. yanına oturmak dahi zina, birlikte uyumayı sen düşün. Üstelik bunlar küçük zina, büyük zinanın cezası cehennemi düşün!
Bir şey yazdıktan sonra red kit gibi hissederim kendimi. Sanki söylemem gereken her şeyi söylemişim ve atımı günbatımına doğru sürdüğüm sahne gelmiş. Halbuki güneş çoktan batmıştır ve ben söylemem gerekenlerin çeyreğini bile söyleyemedim.
Milli görüşçüyüm. Senin gibi cemaatçinin biriyle evlenecek değilim rabbim korusun. Cihat şuuru olan bir hanımla, annemi razı ettikten sonra, neden olmasın?
Bir kadın ki, şekerin çayda eridiği gibi ben onda erimeliyim. Bir kadın ki sabunun kiri temizlediği gibi kendinden önce ne varsa silip atmalı. Bir kadın ki soba gibi, içinde ben yanmalıyım ve üzerinde ben pişmeliyim.
Var mı? Bilmem. Şaire sorun:
Yok senin vasfettiğin dilber bu şehr içre nedim
Bir peri-suret görünmüş, bir hayal olmuş sana.