mhp hakkında önyargılı davrananların mhp'yi "öldürmek, ırkçılık"..vs. çerçevesinden görerek olumsuz katkıda bulunduğu durum. gerçi bu her parti için geçerli;
akp mi? yobaz şeriatçiler canım. (oysa adamların dinle imanla alakası yokken türban sorununa bile çözüm getirememiş, zinayı serbest bırakmış, neoliberal politikalarla islam'la bağdaşmayan uygulamalara girişmiş, bilhassa cemaatle yoldaş oldukları dönemde dinlerarası diyalog çalışmaları yapmış, daha neler neler...)
chp mi? kemalist ataputçu onlar. (oysa dönüşüm hareketi ile kemalist-ulusalcı politikalardan olabildiğince uzak düşmek için gayret gösteriyorlar.)
bdp mi? kürtçü onun bunun çocukları. (oysa bir taraftan kürtleri öldüren pkk'nın, ağalığa karşı marksist çizgiyle yola çıkmasına rağmen ağalarla kolkola olan pkk'nın savunuculuğunu yaparken, bir taraftan ermeni diasporası doğrultusunda hareket ediyorlar)
mhp mi? türk ırkçılığı yapsa en curcunalı zamanında doğu'da o kadar belediyeyi nasıl çıkarıyordu? halen "bozkürtler" nasıl duruyor o partide? mhp, alo fatih'lerle gerçek politikalarını anlatamamakta, yaptığı muhalefeti gösterememektedir.
"öldürmek" derken ise apo'nun idamı kastediliyorsa, apo'nun idamının neden ertelendiğini, idam oylamasında bir tek mhp'nin idamın kaldırılmasına karşı çıkmasını halka bir türlü anlatamadığından, "biz onu apoyu assın diye oy verdik, apoyu asmayıp beslediler" diye adı doksana çıkmıştır, en sonunda "hadi as" diye ip atınca da "bak bak hala faşistlik yapıyorlar" denmiştir.
depremlerle boğuşurken, veli göçer'lerin, ihlasçıların..vs. kaçak yaptıkları için yıkılan binalar yerine yapılan geçici ve kalıcı binlerce konut icraatı, koray aydın'ın akp tarafından yüce divan'a sevk edilmesine neden olmuş, ondan da aklanmış, gelmiş. ama halkta hala "koray aydın yolsuzluk yaptı" iddiası yaygın.
o kadar övülen marmaray bile dsp-mhp döneminde başlamışken, ekonominin 24 ocak 1980'den beri, bilhassa özal ve demirel döneminde hortumlanan bankalar ve abd kaynaklı krizler nedeniyle bozulması sonucu dünya bankasından getirilen kemal derviş'in acı reçeteleri sonucu akp döneminde göstermelik olarak düze çıkması bile akp'ye mal edilmiştir. (ki kemal derviş'in de ne olduğu belli değil ya, neyse.)
bu ve benzeri nedenlerle dsp'nin, mhp'nin başarısız bir karneye sahipmiş algısı yaygınlaştırılmıştır. bunda haliyle her siyasetçi gibi doğal olarak rakiplerini kötüleyen iktidarın payı da büyüktür, normaldir.
parti başkanının iki üç tane halka komik gelen açıklaması milletin diline düşünce sadece oralarda ilerlemekte. bunlar mhp'nin yüzünü yumuşatan, fakat bir yerden sonra iyice dalga geçilen bir parti konumuna düşürmüştür. "yahu bırak allasen bahçeli'yi, allahın püskevitçisindense akp'ye oy veririm" cümlelerinin öznesi olan parti başkanı, bırakın seçmeni, kendi tabanı olan ülkücülerde bile ikilik yaratmış, erciyes kurultaylarını bitirip söğüt şenliklerini erdoğan'a bırakması tepkilere neden olmuş, muhalif küskünleri önce kabul etmiş, sonra dışlamış.
gezi olaylarında, kanı kaynayan türkçülerin, sürekli galeyana gelmesinler diye susturulan ülkücülerin kişisel olarak eylemi desteklemesi bile, önce göstermelik olarak kabul edilip küçük bir heyet yollanmış, sonra bdpliler bile geziyi reddederken "oradakiler pkklı, galeyana, oyunlara gelmeyiz, tahrire döndürmeyiz" açıklamaları ile bulunan fırsat geri tepilmiştir. daha önceki 4+4+4 ve cumhurbaşkanlığı desteklerini de ekleyince, akp seçmeni gözünde sempati yaratmıştır, doğrudur.
dolayısıyla mhp'nin halka sempatik geldiği falan yok. fatih saraç gelmeden yazıya son vereyim bari.