Bu aslında uzun zamandır malzeme biriktirdiğim bir yazıydı. Son dönemde yeterince malzeme vardı ama uzun bir yazı için zaman ve motivasyonum yoktu. "kabataş'ta türbanlı bacılarıma saldırılar" yalanı bardağı taşıran son damla oldu.
Başta rte olmak üzere diğer siyasi, bürokrat, gazeteci ve bilumum ak taifesinin sırf gezideki gençleri kötü göstermek adına (bu gençleri aynı zamanda hedef de göstererek) her zaman olduğu gibi bir kez daha
- başörtüsünü siyasete alet ettikleri
- her ne kadar mağduriyetleri geçmişte kalsa artık zalim olsalar da yine de mağduriyet ekmeğini yeme uğruna başörtülü bacımızı kullandıkları
Görüldü.
Utanması olanlar kadının beyanını esas aldıklarını belirtip özür dilediler. Artık utanmayacak kadar yüzlerini sıyırmış olanlar ise
- ortada tabip raporu var, savcılık soruşturması var, kadının beyanı var, o görüntüler yetersiz vb. şekillerde kendilerini savunuyorlar.
Daha doğrusu "yalana" davam ediyorlar!
Neden çünkü örnek aldıkları yüce şahsiyet (!) goebbels öyle buyurdu!
- yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. olmazsa, yalana devam edin
- bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız, insanlar ona o kadar fazla inanırlar
- bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser ve savunur
- söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır
- halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır
- hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin
Neyse efenim bu başlığın konusu akp yalanları değil! Zira artık bunların yalancı olduklarını aklı başında olan herkes görüyor, anlıyor, biliyor!
Buna karşın hala böyle bir yalan yokmuş gibi davranan, gerçeği olduğundan daha farklı göstermeye çalışan daha da vahimi bu manipülasyonlara inananlar var!
