atatürk ateist mi sorunsalı

entry80 galeri
    30.
  1. bu bir sorunsal değildir. kanımca yanıtı da bellidir.
    mustafa kemal atatürk tanrı inancı taşıyan birisi değildi. yakın türk tarihinin en önemli asker ve politik portresi olduğu için, günümüze değin, onu kendi hayat görüşüne paralel değerlendiren müslüman ve ateistler olmuştur. kimi ateistler kendilerine yakın görüp, "evet, inanmadı" der, kimi müslüman "evet o da bizdendi" der.

    ne var ki, cephede her gece kur'an okutan mustafa kemal paşa ile, 1930'dan sonra tek cumaya bile katılım göstermemiş atatürk farklıdır. ayırt etmek gerek.

    öncesi süreçte atatürk'ün melami geleneğine bağlı olduğunu söyleyenler vardır. hatta bunlar, sivas kongresi sırasında yaveriyle gerçekleştirdiği bir telgraf görüşmesinde kullanılan komünikasyon dilinden kavrıyorlar bunu.. yetiştiriliş tarzında mevlevi geleneği de rol oynamıştır. tekkeleri kapatırken mevlevi tarikatına dokunmayışı belki biraz bundan, belki de annesinin mevlevilere gelin gitmesinden sebepti.

    ancak bunların hepsi, devlet başkanlığı öncesindeydi. bundan sonra atatürk, dini akidelere önem vermemiştir.

    "ee yarrağım, namaz kılmadığı için mi ateist oluyor lan?" dediğinizi duyar gibiyim. evet, kısmen öyle.
    zira devlet adamları bu tip durumlara dikkat ederler. bu dünya görüşünü paralel, duruşudur. ülke dinamiklerini oturtana kadar, her görüşü ardına almış, sonra kendi reformlarına engel teşkil edeceği gerekçesiyle, yol ayrılığına düşmüştür. bunu kolunda kemal atatürk imzalı saat taşıyan bir adama anlatmanız güç tabii.

    ben bunu söylerken, milli ve dini değerlerin bir ölçüde önemli olduğunu, belli bir noktadan sonra hiç önem arz etmediğine inanan birisi olarak, açıkça ifade etmekte aykırı bir durum görmüyorum. yoksa, "atatürk ateistmiş lan eki eki" diyen zamazingoların derdi, bunu kara propaganda olarak kullanmak. zira aynı kafa yapısı, "atatürk geldi kerhaneler açıldı babaaaaa" şeklinde am-sik-göt kafası ürünü cümleleri de kuruyor. zaten, önemli olan atatürkün inancı, milliyeti falan değil. onun yaptıklarını beğenip, beğenmemeniz. bu süreçte de, onun dini inancının rol oynaması bence tam bir komedi. sonuçta, toplumsal sosyo-kültürel değişimler, siyasetçilerin tekelinden uzak bir halde gelişirler. hele de postmodern dönemde, herkesten bağımsız olarak dizayn almaktadırlar. yani "laiklik geldi millet mini etek giymeye başladı" tekdüzeliğine düşmeden önce, dünyanın 60 ve 70 lerde geçirdiği köklü sosyolojik değişimlere, liberal politikaların yükselişine, kadının sosyal yaşamda yer almaya başlamasına, reklam veren şirketlerin etkisine falan bakman lazım.

    bir siyasetçinin ardına düşebilmek için, onunla aynı inancı paylaşıyor olmanız gerekliliği, 500 yıl geride kaldı. eskiden olsa anlardım. geçmişte monarklar, meşruiyetlerini dini erklere dayandırmışlar, papaların elinden taç giymiş, iktidarlarını tanrıya yaslamışlardır. hatta tarihte reform yanlısı olduğu için aforoz edilen alman kralı, oğullarına söz geçirememesi nedeniyle aforozu kaldırtmak için romaya yalın ayak, çuval giymiş bir halde günlerce yürüyerek varmıştır.

    ancak, bunlar tarihin tozlu sayfalarında kalmıştır. artık, "felanca siyasetçi benim dinimden değil, bu yüzden onu kabul etmiyorum" benzeri bir akıl yürütme sizi geleneklerine bağlı değil, ufku dar kılar.
    bakıldığında, bu mesele atatürkün şahsına has da değil. o daha güçlü bir dizayn bıraktığı için belki daha çok süpeküle ediliyor olabilir. dördüncü murad için de, dördüncü mehmed için de geçerli bunlar. "osman gazi kur-an'ın olduğu yerde ayağını uzatmazken, onun torunu dördüncü murad şarap içerdi, o yüzden o benim atam değildi" diyen kafalar var. ee ne yapalım içtiyse kendi bileceği iş. atalıktan red mi edelim murad'ı?

    bir lideri veya atam dediğiniz kişiyi kabul etmenizde, bu kadar küçük ve yavan detaylar rol oynamamalı. cidden aşalım şu goygoyculuğu artık. şahsen ben atatürkçü olsam, veya söylediğimi propaganda amacıyla kullanan bir tradisyoncu olsam, atatürkün dini inancını söz konusu etmezdim bile.

    he, yapıyorsanız da bunun adı fundamentalizmdir.
    0 ...