tayyip erdoğan ve ak parti'nin henüz esamesinin dahi okunmadığı dönemlerde fethullah gülen ve cemaati vardı. tayyip erdoğan'ın en zor günlerinde, özellikle refah partisi içerisinde filizlenen yenilikçi kanat hareketinin lideri olarak parlayışı ve yükselişi, o ve cemaatinin destekleri sayesinde olabilmiştir. aksi takdirde, necmettin erbakan gibi bir siyaset duayeni ve kanaat önderinin partisi içerisinde kök salıp güçlenebilmesi, o parti içerisinden önemli bir grubu kurduğu siyasi partiye çekebilmesi tahayyül dahi edilemezdi.
"fethullah gülen, tayyip erdoğan ve arkadaşlarına bu desteği neden verdi ve bir yıldız gibi parlamasına vesile oldu?" derseniz; kuşkusuz, ondaki lider enerjisini görmesinden ve bu özelliğinden, gerek kendisi ve gerekse cemaati adına olabildiğince nemalanma hevesindendir.
niyetleri iyidir veya kötüdür tartışılır ama tayyip erdoğan, güçlü liderlik vasıflarına sahip bir insandır. düşünün bir kez! milyonların gücünü ardına alma yeteneğini kendinde görmeyen bir lider, 80 yıllık kurulu düzenin çarklarına çomak sokma cesaretini nereden bulabilirdi? bir genelkurmay başkanını hapse gönderebilme cesaretini, cumhuriyet tarihi boyunca hangi siyasi lider kendinde görebilmiştir.
20 yıl öncesine kadar tahayyül dahi edilemeyecek şeyler gerçekleşmiştir bu ülkede. ordu tümüyle kışlasına çekilmiştir. bırakınız! mevcut iktidara ültimatomlar vermeyi, genelkurmay dahil hiçbir ordu kademesinden yeni oluşumlara yönelik görüş dahi gelmez olmuştur.
tüm bunlar olmuştur olmasına da halkın tayyip erdoğan ve ekibine olan teveccühü de kendisinin dahi beklemediği düzeylere ulaşmıştır. bunu hissettiği anda ise vaktiyle kendisini destekleyen fethullah gülen ve cemaatine karşı bir güç ve hükümranlık mücadelesine girişivermiştir. nihayetinde çıkarlar çatışmaya, pastalar büyüdükçe alınan paylar artmaya ve bu sebeple de iktidar ve destekçi güçler ile cemaat arasındaki paylaşımlarda çıngarlar çıkmaya başlamıştır ki sonuçlarını birlikte izlemekteyiz.
tayyip erdoğan'ın sözünü ettiği abiler ve ablalar; kendi döneminde yetişen ak gençlerin abileri ve ablaları, yani dünkü cemaatçilerdir. düşman da demeye dili varmıyor ama içinden geçen tabirin aslında o olduğu ayan beyan ortada.