ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşayan,
alçağa adiye namusuna yan gözle bakana kurşun yağdıran,
hayat okulunda okuyup aliyyül ala ile mezun olan,
azraille dans edip tango yapan,
parçalanmış vucuduyla mahkeme duvarlarına adını yazdıran,
bu alemde kral tanımayan,
kralcı değil kendi kral olan
ölümünün ardından 223 yıl geçsede unutulmayacak olan kahraman...
kendisi 114 filmde oyunculuk, 26 filmde yönetmenlik, 15 fimde yapımcılık, 64 filmde senaristlik yapan; 24 ödüllü (ki bunların ikisi cannes film festivalindendir), türkiye'nin yetiştirdiği en önemli aktör, yazar, yapımcı, yönetmen, şair, senaristtir...
kendisine katil diyip, şeref timsali geçinen insanların; yanlarındaki namusları olarak adlettikleri ve sevdikleri kadına laf atıldığı taktirde ne yapacakları çok merak ettiğimiz bir hadisedir.
zira onun yerinde şerefi ve namusu için yaşayan kim olursa olsun karşısındaki insana aynı şekilde belindeki silahı çekerek cevap verecektir.
bize örfümüz adetimiz töremiz büyüklerimiz bundan başka alternatifimizin olmadığını söylemiş ve silahı kullanmayı bu tip durumlarda gerekeni yapmamız için öğretmiştir...