1980'li yılların sonu ile 1990'lı yılların başında parlamış ABD'li pop müzik sanatçısı. Lise yıllarımda dinlerdim. O zaman için epey hoşuma giden parçaları vardı. O zamanki müzik piyasası Debbie Gibson'u yaşıtı Tii ffany ile tokuşturarak daha iyi satış rakamlarına ulaşmaya çalışmıştı. Bilindiği üzere bu taktik bugün internetin devreye girmesiyle daha aktif bir şekilde kullanılmakta. Ben de bu kızıştırma da daha çok Debbie'nin tarafını tutar, alabildiğim yegane albümüyle (Electric Youth) satış rakamlarını patlattığımı hayal ederdim. Ama Tiffany bir süre sonra evlendi, çoluk çocuğa karıştı. Rakipsiz kalan Debbie Gibson da üzerindeki ilgiyi kaybetti. Ama o zamandan bugüne yadigar olarak bıraktığı pek çok şarkıyı bugün hala aynı keyifle dinlerim. Bunların başında Foolish Beat, Lost in Your Eyes, Electric Youth, Only in my Dreams, We Could Be Together gibi parçalar gelir.
Sarı saçları devamlı kafasına yerleştirdiği siyah şapkasının altında pek bir sevimli görünürdü. Kendisi ayrıca yetenekli bir kızdı da. Sadece vokal yapmaz aynı zamanda piyano da çalardı. 1993 yılında çıkardığı Body Mind Soul albümünden sonra ona ilan ilgimi kaybettim. Sanırım benimle birlikte tüm dünya da... Kendini tekrarlamaya başlamıştı sanırım.
Şimdi Hazreti Google'dan bakınca 10 kadar filmde de rol aldığını öğrendim. Abuk subuk yaratıklı filmlerin arasında en dikkat çekici olanı Tom Cruise'un başrolünde oynadığı 2012 yılı yapımı Rock of Ages... American Junior yarışmasında 3 yıl jüri üyeliği yapmış ve ünlülerin buzda kaymaları üzerine kurgulanmış biz de pek tutmayan "Skating with Celebrities" de Kanadalı dünya şampiyonu Kurt Browning ile partner olduysa da 3. turda elendi.
2005 yılında, 35 yaşında iken Playboy'a çıktı. Ama yorum yapılabilecek resimlerine ulaşamadım. Çok da fazla uğraşmadım açıkçası. Kafamda bir dönemin gençlik idolü olarak yer alıyordu, öyle de kalmasını istedim.