Bu entry nin yazarı için yıllardır unutulamayan ilk aşktır.
lise 1 den lise 2 ye geçtiğim yaz tanışmıştım onunla. Oynadığım satranç takımı ile birlikte ilk kez finalde yarışmaya giderken. Bir yaz gecesiydi. Takım olarak otobüste Konya'ya yolculuk ediyorduk.Bir ara yer karmaşasında bir süreliğine yanında oturmak durumunda kalmıştım. Tanışma, oks nasıldı bizim okul olacak mı faslından sonra asıl yerime dönmüştüm. Sonra da takımca Konya'da 1 hafta geçirmiştik.O bir hafta da onu az biraz tanımaya başlamıştım sadece. Bizim orada olduğumuz bir gün sınav açıklanmış, aslında normalde çok başarılı olmasına rağmen bizim okulun sıralamasının altında kalmıştı. Çok üzgündü, ağlamıştı. Teselli etmeye çalışmıştık ama nafileydi.
Dönüş yolculuğuna başlamadan önce numaralarımızı almıştık. Dönüşte ise sabah güneş doğarken, o uyurken yanındaydım. O kadar sevimli uyuyordu ki. Derken herkes evlerine döndü. Evlerimiz ayrı şehirlerdeydi. Yazın ara ara konuşuyorduk telefonda. ilk zamanlarda genellikle o mesaj atıyor, konuşmak için çabalıyor gibiydi. Bense o zaman henüz farkında değildim hissettiklerimin. Derken 1. ve 2.yerleştirmelerde bizim okul olmadı. Ardından 3.yerleştirmede kazandı bizim okulu, çok sevinçliydi, tabiki ben de öyle.
Okul başladı. ilk zamanlarda aramız gayet normaldi. Ara ara görüşüyor, sık sık satranç oynuyorduk. Beraber 1-2 turnuvaya da gittik Muğla'da. Derken zamanla okulda sürekli gözlermin onu aradığını fark etmeye başladım.ilk kez kalbim bu kadar değişik çarpıyordu. Ama ben onu sevmeye başladıkça o benden uzaklaşıyordu. Bunda okul içindeki ancak lise 2 nin ortasında kurtulduğum dışlanmış görüntünün, belki de hakkımda arkamdan konuşulanların etkisi vardı. Daha az görüşmeye başlamıştık. Aralığın sonunda bir gün arayıp yüz yüze önemli bir şey söylemek istediğimi söyledim. içimden geçenleri söyledim. ilk çıkma teklifimdi. Başta şaka sandı, sonra da arkadaştan öte göremem deyip arkasını dönüp gitti. Ardından zehir zemberek bir mesajla artık konuşmak istemediğini, uzak durmamı isteğini söyledi. Dünyam başıma yıkılmıştı. Sanki her şey bitmiş, okulun içinde ruh gibi dolaşıyordum oradan oraya. Sürekli görmeme rağmen selam bile veremiyordum. Sonunda 3 ay sonra okul dışında konuşabileceğim bir fırsat yakaladım. Takım maçları. Orada artık sadece normal 2 insan gibi konuşmak istediğimi açıklamaya çalıştım ve zor da olsa konuşmayı kabul etti. Çok sevinmiştim. Normal 2 insan gibi konuşabiliyorduk artık. Nasılsın, iyiyim görüşürüz vs.
Yıllar böylece geçip gitti. Sonraki 2 yıl boyunca okuldayken resmi davranırken, okul dışındaki takım maçlarında ve takım olarak 1 hafta yarıştığımız Konya'da ise normal 2 arkadaş samimiyetinde konuşabildik. Ardından üniversitelere ben Bilkent'e o Boğaziçi'ne. Sınavda büyük bir başarıya imza atmış ilk 100'e girmişti. Seneler böyle geçip gidiyor, onu her sene sadece takım olarak yarıştığımız Konya'da ve il maçlarında yani yılda toplam ancak 10 gün görebiliyordum. Başka birçok kızdan hoşlandım, birisiyle çıktım ama aşık olamadım. Çünkü sadece ve sadece ona aşıktım. Ve hep öyle kalacak gibi hissediyorum.
Son zamanlardaki yasa değişiklikleriyle beldemiz kapandı. O da takımın akıbeti belli olmadığı için kendi okul takımında oynayacağını söyledi geçenlerde. Biz ise başka bir ilçenin takımı olarak devam edeceğiz. Ama artık o olmayacak.Onu 1 hafta bile göremeyecek olmanın üzüntüsü vücudumun her noktasını sarıyor.
Onu hala seviyorum işte böyle. O her zaman benim ilk aşkım olarak kalacak. ikimizin de farklı hayatları var, ona aşık olalı 5 yıldan fazla oldu ve en ufak karşılık alamamama rağmen yeri hala bambaşka. ilk aşk, hele de karşılıksız lise aşkıysa böyle bir şey. Onun belki aklından bile geçmiyor benim hala aynı hissettiğim ama hala delicesine aşığım ona.