die fetten jahre sind vorbei

entry23 galeri video1
    21.
  1. etkileyici bir hans weingartner filmi. dvdsini bir öneri üzerine almıştım fethiye 'de. orijinal dvd arşivimin büyüklüğünün azizliğine uğradı, ancak dün izleyebildim. filmin 2004 yapımı ve son derece başarılı olduğunu düşününce az biraz geç kalmış hissettim kendimi. neyse ki izledim ve filme dair genel beğenilerin pekte haksız olmadığını görmüş oldum.

    alman sineması 2000'lerden sonra silkindi. Florian Henckel von Donnersmarck 'in yönettiği Das Leben der Anderen tartışmasız bir başyapıttı. wolfgang becker 'in good bye lenin filmi başyapıt olmasa da kaliteli bir filmdi. gene iyi sayılabilecek tom tykwer filmlerine de dikkat çekmek gerek. bu saydıklarımın yanına, die fetten jahre sind vorbei'de girebilecek bir çalışma. das leben der anderen kadar başarılı olmasa da baştan sona ilgiyle izletiyor kendisini. good bye lenin'de olduğu gibi kapitalizm ve sömürü düzeniyle ilgili yoğun bir sistem eleştirisi mevcut. üstelik o filmin başarılı oyuncusu Daniel Brühl başrolde.

    --spoiler--
    bernardo bertolucci 'nin meşhur the dreamers 'ını anımsadım film sonrası. devrimin sokaklarda değil kendi iç dünyalarında kabuk kırmaya dayanan yapısına götürmüştü üstat bizi. böylece işin felsefik kısmından kısmen söz edebilsekte icraat kısmından tam manasıyla söz edemiyorduk. devrim için sokağa halka inmek gerekiyordu. devrim eğitmenler'de jan'in söylediği gibi bir villanın tepesinde viskiyi yudumlarken ya da beş yıldızlı otelde keyif yaparak arada da bir iki hararetli tartışmayla da yapılamıyordu. eğitmenler'de işin bu pratiğe dökülüş kısmı tartışmaya açık olsa da bir şeylerin oturulduğu yerden yapılmadığının bilinci filmi taşıyor. işin yöntem kısmı doğrudur yanlıştır ne denli etkileyicidir veya değildir bunlar ayrı sorunlar. filmde jule'nin ödemesi gereken 94500 euro üzerinden zengin-fakir eşitsizliğine ve keskin ekonomik farklılıklara gönderme yapmak, gene hatunun garson olarak çalışması kovulan şefe destek çıkması böylece kendi işinden de olması fakat borcu dolayısıyla o işe ihtiyacı olma çaresizliği gibi örneklerle kapitalizmin emeği yok sayması ve gelir eşitsizliği üzerine bir yığın çıkarım bulabiliyoruz. (bir de the dreamers'la olan farklılığı gibi, kim ki duk 'un bin jip'i yöntem açısından benzer bulduğum bir diğer film)
    --spoiler--

    --spoiler--
    bir de ideolojik pencereden 68 kuşağının solcularının zenginleşmesi 30'undan önce solculuk 30'u sonrası sağ düşünce olarak yapılagelmiş belki kağıt üzerinde sığ görünen değişen şartlar ve konjonktur sonrası doğru ama değişmeyen idealler ve idealizm açısından yanlış kodlamaya eleştirilerde bulunuyor. jan, Hardenberg'e diyor ya. belki de ne zamandır kendi elbiselerini kendin yıkamıyordun. teknolojik değişmeler ve yaşam şartları değiştikçe bazı şeylerde değişiyor yanıtı geliyor peşisıra.
    --spoiler--

    filme dair dün defterime yazdığım 2 etkileyici replikler bütünü durumu daha iyi özetliyor aslında. şahane spoiler olur bunlardan yazalım:

    en beğendiğim kısım, jan ve jule arasında gece yarısı yapılmış diyaloglar silsilesi (aynı zaman dilimi hardenberg, peter'le kağıt oynuyor:)):

    --spoiler--
    (jule)''ben küçükken arkadaşlarımla -diğer kızlarla- hep beraber evcilik oynadığımızda onlar için bu çok inandırıcı olurdu. kendilerini oyuna kaptırırlardı. bense onların birer bebek olduğunu bir türlü aklımdan çıkartamazdım. o zaman da hep onları gözetliyormuş gibi hissederdim. oyunun bir parçası değildim anlıyor musun? ve bir şekilde her şey yine öyle. hayattan bahsediyorum.''
    (jan) ''bu zaten matrix. onu görüyorsun, ama içinde yaşamıyorsun. ben de öyle.''
    --spoiler--

    diğeri (kaçırılan ama bir yandan da kaçırılmamış gibi olan hardenberg ve jan arasındaki yöntem-sistem-devrim üzerine olan bölüm):

    --spoiler--
    (hardenberg)''sizce etkilediğiniz birkaç kişinin size faydası olacak mı?
    (jan) ''birini etkile, yüz kişiyi eğit. hiç duydun mu? bu duyulur. belki takipçilerimiz olur, biz sadece bir fitiliz.''
    (hardenberg) '' gerçekten iyi olduğunuzu sanıyorsunuz. ama aynı teknikle yayılan teroristlerden farkınız yok. korkut ve korkuyu yay.
    (jan) ''biz her ne olursa olsun daha iyisini yapalım demiyoruz. bizim için önemli olan orijinal ama işlevsel bir fikirle hareket etmek ve etkilemek. bu gerçekten iyi, değil mi? size fazla zaraar vermemek için çabalıyoruz. bence buna nankörlük denir. bizi kanuna karşı işlemiş olduğumuz suç, sizin her gün işlediklerinizin yanında bir hiç. sizler yönetimin sunduğu adaletle ilgileniyorsunuz. bizler ise kendimizce bir yol bulduk.''
    (hardenberg) ''yani sizler federal almanya'nın yeni kurtarıcılarısınız. yeni nesil kızıl bereliler fraksiyonusunuz, öyle mi?''
    (jan) '' en azından bizler oturduğu yerden ahkam kesen ve devrimlerden bahsedenlerden değiliz. ama tabii ki, eylemselliğimiz ciddileştikçe saldırganlaşıyorsunuz da.''
    --spoiler--

    10 üzerinden 8.

    izlenmeli.
    0 ...