merakla beklenen sahnenin en nihayetinde gerçekleşmesidir. tarih kitaplarına bakacak olursak savaşlarda 30bin askere karşı 15bin okçu, 45bin akıncı, bilmem kaç bin bilmem kim var. bunlara inanan varsa kusura bakma ama bizimla deyılsın.
şehzade mustafa'nın katli çoğu kaynakta farklı anlatılır. ama burada asıl üzerinde durulması gereken katledilmiş olmasıdır. katledilmesinin sebebi ise ihanettir. bak burası çok önemli. şehzade mustafa gerçekten ihanet içinde olsaydı, otağa gelene kadar 10 kere isyan başlatabilir, tahta çıkabilirdi. ama yapmadı. işte burada anlıyoruz ki gerçekten de her şeyin fazlası zararmış. sadakatin bile...
sırada şehzade beyazıt var. bekliyoruz efendim. ayrıca önemli not olarak, sokollu mehmet paşa neredeyse birebir canlandırılıyor. aç, oku. hak vereceksin. sadece boyu biraz daha uzun olmalıydı. şehzade cihangir'in de eceli yakın. hürrem sultan edirne dönüşü hastalanarak ölürken, kanuni ise keder, pişmanlık ve acı içinde ölecek. şehzade selim tahta çıktıktan sonra diziye ne kadar devam ederler bilmem. ama devam edilirse sokollu mehmet paşa daha iyi tanınabilir, daha iyi anlaşılabilir. zira selim devlet işleriyle hiç alakası olmayan bir padişah olarak yazılmış hep. dolayısıyla aslında iktidar ve başarı sokollu sayesinde gelmiştir.
bunun haricinde rüstem paşa'nın en büyük rüşvetçilerden biri olduğu da var tarihte. ben sık takip etmiyorum ama izlediğim kadarıyla rüstem'i hiç rüşvet alırken görmedim. gören var mı?
sonuç; tarih esin kaynağıdır. hiç bir zaman tek başına senaryo olamaz. çünkü perde arkasında olanları, ne kadar yazılırsa yazılsın, kimse bilemez.