açılımı "yüksek öğrenim kredi ve yurtlar kurumu"dur.
güzide üniversitelerde fiyatına göre kalitelisini de bulabileceğiniz, gel gör ki taşrada herşeyin tek tip olduğu mekanlardır.
üniversitede öğrenciler genellikle ilk sene buralarda kalır, bulduğu ev arkadaşıyla bir an evvel kapağı dört duvar bir eve atmak isterler. ama zamanla yurt da özlenir olur.
ilk gün gelirsiniz, güzelce kaydolursunuz. ardından yurt binasına geldiğinizde ufaktan tırsmaya başlarsınız. herşeyi tek tip olan yurtların personelleri de tek tiptir. üniversiteye hakim olan görüş ne ise, onun simegelerini yüzlerinde taşır yurt personeli. sap sapa paylaşılan mekanlar olması sebebiyle asla nezaket beklemeyiniz, nazik de olmayınız.
kayıt işlemlerinden sonra size sorulacak ilk soru battaniye ister misin? olacaktır. mutlaka isteyiniz. bir deposu vardır yurdun temiz nevresimlerin olduğu. girersiniz ve tek tip nevresimlerden bir adet alırsınız, üzerinde yurtkur yazan. ardından valizlerinizi bıraktığınız odanıza gelir artık uzun süre kalacağınız yatağınıza nevresimleri örter, ilk yurt maceranıza böylece başlamış olursunuz.
kendi kaldığım yurttan yola çıkarak anlatayım. odalarda kesinlikle priz bulamazsınız. elektrikli aletlerin bulundurulması da yasaktır, ama takan olmaz. ilk alınması gereken şey, 2 adet kilittir. bir tanesi odanızda size ait olan dolap için, diğer de telefonlarınızı şarj edeceğiniz posta kutusu için. bu ikisini sürekli yanınızda bulundurmanız gerekir.
oda kapısının arkasında "yurt kuralları"nın yazıldığı bir kağıt asılıdır. sigara, alkol almak, elektrikli aletler kullanmak yasaktır diye. asla okumayın, okusanız da uygulamayın, çünkü yurdun gerçek kuralları bambaşkadır. kantinciyle aranız iyi olmalı, yönetime fazla yüz vermemeniz, paylaşımcı olmanız ama enayi olmamanız gibi.
aslında yurdun yönetimi de, yurtkur personeli değildir. hakim olan ideolojinin çeteleri yurtlardadır. örnek vermek gerekirse ülkücü gençlik kendi arasında yurtlar reisi, yurt reisi, blok reisi, kat reisi ve bunların birer adet yardımcısı olmak şeklinde hiyerarşik düzenlerini kurmuşlardır. işte yurdun birinci kuralı; bu adamlarla asla sıkıfıkı olmamaktır. selamı sabahı kesmeyiniz, eşyanız çalındığı takdirde bulacak olan onlardır (bütün dolapları arama konusunda kendi kendilerini yetkilendirmişlerdir), papaz da olmayınız zira yurdun bir adet çamaşır kurutma odası vardır ve 10 saniye içinde tüm teşkilat alarma geçebilir.
bunun haricinde, ayda bir nevresim değiştirme günü vardır, asla kaçırmayın yoksa bir ay daha aynı nevresimle idare etmek zorunda kalırsınız ki bombok bir durumdur. mümkünse koridorun sonundaki odalara yerleşin, (tabi bir zaman sonra teşkilatlar sizi odanızdan atabilir) gürültüsü az, muhabbeti bol olur. bir de en üst katı tercih etmeyin, yurdun su tesisatı trişkadandır.
bunun yanında yurdun güzel tarafları da 7/24 muhabbet imkanı, bol çekirdek, kola, sigara ve muhabbettir. picamalı terlikli arkadaşlar yatağa kurulup 5 metrekare odayı nefesleriyle ve muhabbetleriyle ısıtır, hem mutlu hem efkarlı günlerinizde yanınızda olur.
çok uzun oldu, herhalde okunmaz ama ne diyelim? bu da yurda kayıt yaptıran arkadaşlara kıyağımız olsun.