G20 liderlerine dağıtılan dokümandaki yolsuzluk tanımı şöyle; 'kamu gücünün özel kazanç için kötüye kullanılması'.
yolsuzluk 3 ana grupta tanımlanıyor.
Birincisi rüşvet; bireyler ya da şirketler tarafından kamu görevlilerine, kendi sorumlulukları altındaki yönetsel kararları etkilemek için yapılan ödemeler, rüşvet olarak adlandırılıyor.
ikincisi kamu varlıklarına dönük hırsızlık; kamu görevlileri tarafından zimmete geçirme ya da kamu ve özel danışıklı biçimde yapılan yolsuzluktur. Buna ilave olarak, reel ya da finansal kamu varlıklarının piyasa fiyatının altında illegal transferi, kamuya yapılacak ödemelerin ya da vergilerin kaçırılması, kamu fonlarının harcanması gereken yerlere değil de özel kullanıma aktarılması.
üçüncüsü himayeci yolsuzluk; yolsuzluk yazınında kayırmacılık, akraba kayırmacılığı ve yanaşmacılık olarak adlandırılan yolsuzluk tarzlarını içeriyor. Burada özel kesimde yer alanlara siyasal ya da kamusal bir hamilik söz konusu. Tanımında da, kamu sözleşmelerinin ya da transfer harcamalarının tahsisinde kamu görevlilerince özel kişi ya da kurumlara, kurallara uydurularak ayrıcalıklı muamele yapılması var. Buna mali transferlerde ve profesyonel iş fırsatlarının kamu yetkililerince özel ayrıcalık yapılarak onaylanması da var.
G20 dokümanında yolsuzluğun düşük değerli ve devasa değerli olarak iki uçta telaffuz edildiğine atıfla, devasa değerde yolsuz işlemlerin kamu görevinde yüksek hiyerarşide yer alan kamu görevlilerince yapıldığına işaret ediliyor. Buradan hareketle, farklı kombinasyonlara farklı adlar da veriliyor; yüksek rakamlı sistematik yolsuzluk yapan yüksek kamu yetkililerine kleptokrasi, menfaati sağlayanın yüksek hissesinin bulunduğu himayeci tip yolsuzluğa ahbap-çavuş kapitalizmi deniliyor.
G20 çalışma grubu tarafından yukarıda aktardığım tanımlamalara bakılırsa, Türkiyede kamu gücünü kullanan siyasetçilerin ya da onların yönetimindeki kamu görevlilerinin kimi karar ve adımlarını yolsuzluk olarak görmedikleri çok açık. örneğin kamu ihalesi almış işadamlarının, ülkeyi yöneten bir siyasetçinin çocuklarının kurduğu vakfa yüklü parasal transfer yapması G20 tanımına göre çok açık yolsuz bir adım.