mehmet okuyan

entry119 galeri video1
    5.
  1. Herhalde kendisini anlatmak için en uygun ifade “Yürüyen Kur’an”dır. Bu ifade size abartılı gelmişse Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tefsir Anabilim Dalı Hocası Prof. Dr. Mehmet Okuyan ile karşılaşmamışsınız demektir. ilk olarak Hilal TV’de Ramazan ayında iftar programı sunarken denk geldim. Ondan sonra da ekrana çıktığında neredeyse kaçırmıyorum. Sanki Kur’an’ı içinde yaşatıyor gibi bir izlenim veriyor size. istediği ayeti saniyeler içerisinde hemen bulabilmesi eğer sizin için ayırt edici bir özellik değilse adının önünde profesör yazan birçok ilahiyatçının sureleri bile o derece kolay bulamadığına şahit olmamışsınız demektir. Halka önderlik yapması gerektiği halde bir devlet memuru olmanın üstünde bir kendine bir vazife addetmekten çekinen, cemaati namaz vakitleri dışında görmeye tahammül gösteremeyen, ezbere bildiği Kur’an sayfaları onu geçmeyen yüzlerce imamdan hiç bahsetmiyorum bile.

    Kur’an okumaya başladıktan sonra O'nu elimizden hiç düşürmesek en kötü ihtimal, en zayıf hafızalımız bile otuzlu yaşlarda Kitabın içindeki her şeyi, hangi kelimelerin nerede geçtiğini, nerelerde neden bahsedildiğini öğrenebiliriz sanırım. Ama nasıl oluyorsa 600 sayfalık bir Kitabı baştan sona bütün ömrümüz boyunca en fazla bir bilemediniz iki defa okuyoruz. Burada kastettiğim okumanın Türkçe meali olduğunu muhakkak anlamışsınızdır. Zira Arapçasını hatmetmekte üstümüze yok. Yani her gün 10 sayfa okusak ki bu bizim en fazla bir saatimizi alır iki ay gibi kısa bir zamanda baştan sona okumuş oluruz bu kitabı. Senede 6 defa okuyacağımız bir kitabın kıyısında köşesinde ne olduğunu öğrenmemiz için iki sene yetecektir aslında bize. Yani bu hesabım size siyasetçileri hatırlatmış olabilir ama varmak istediğim nokta şu: Bir Mehmet Okuyan olabilmek aslında çok zor değilken memlekette Mehmet Okuyan gibi kimselerin sayısının azlığı meselesi. Mehmet Okuyan’ı dinlerken Kur’an’ın engin okyanusuna dalıp inci mercan topladığınız hissine kapıldığınız doğru. Ama aynı zamanda her seferinde ben neden onun gibi olamıyorum pişmanlığını da iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

    Popüler olmanın çekiciliğine kapıldığı, şöhretin etkisini insanlara yavaş yavaş hissettirdiği, hadislere olan mesafeli duruşu gibi durumlar sizi rahatsız edebilir. Ancak bütün bu ve bunun gibi kimi haklı kimi insafsızca yapılan bütün eleştiriler bize asıl mevzuyu unutturmamalı. Başucu kitabı kavramını sözlerde bırakmayıp buna hayat veren, avucunun içi gibi bu eseri bilen, her türlü kayboluşlarda bunu kendine fener yapabildiğini bizlere gösteren birisinin bize vermesi gereken şeyler, acımasızca eleştirilerin arasında kaybolup gitmemeli.

    Ben kendi payıma Mehmet Okuyan’ı tanıdıktan ve onun dinledikten sonra şu hisseleri çıkardım:

    yazının devamı: http://www.genchacilar.or...ageID=KoseDetay&id=67
    9 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük