küçük yaşlarda travmaya sebep olabilir. ilerleyen yaşlarda karşı cinse bağlanamama gibi bir sorun baş gösterecektir elimden uçar gider diye.
ilk okula başlayan çocuğun psikolojisi malumdur, genel olarak annesi okula bıraktığında ağlar "gitme" diye. ilginçtir bende olmayan bir özelliktir. sonra okula alışma süreci yaşanır. yemekhaneyi evin mutfağına, sınıfı oturma odasına, kantini sokakta ki bakkala benzetme çabası. ve bir de bir kızı sever o yaşta çocuk, kız o kadar iyidir ki tam anlamıyla melek kategorisine girer. hasta olan öğretmenine hiç şikayetinin ne olduğunu bilmeden, ertesi gün pastil getirir, kadının şikayetinin çözümü de budur. sayısız iyi davranışlarından sonra çocuk feci şeklide etkilenmiştir, ama çocukluk işte sevgili olmak nasıl birşey bilinmediğinden "yine görecek miyim" gibisinden saçma beklentileri vardır. birlikte değillerdir. ama ikisi de aynı şeyi hissediyordur, bu yaşta anca anlaşılan bir şekilde.
bir sabah yine her zaman ki gibi okula gidilir, üst katta onun sınıfında bir kalabalık vardır. meraktan gider bakılır. sakarya'nın yerel gazetesinde görülen vefat ilanları serilmiştir bile sırasına bir saksı çiçek onun sırasına, bir de kuzeninin sırasına. "eda ve talha vefat etmiştir" okumayı neden öğrendim dedirtir insana. anlamsız gelir ölüm. ne ola ki? sen yine sınıfına girer yalnızca ağlarsın. kimse anlam veremez, kimse tanımıyordur bile onu. bir tek sen kim olduğunu en iyi bilenlerdensindir.