bende bunlardan biriyidim. nispeten kenar bir mahallenin ilkokulunda okudum. sınıfta hali vakti yerinde olmayan bir çocuk vardı. bildiğin delikti ayakkabıları. o zamanlar ilkokulda spor ayakkabı yaygın değil tabi. babam bana bir ayakkabı aldı çok mutlu oldum tabi kutusu bile çok sevimliydi. ama gece adeta uyuyamadım o çocuk geldi aklıma. biri yeni bir şey aldı mı klasik olarak herkes yaklaşır işte üstüne basar hayırlı olsun falan derdi. o çocuk da cidden iyi biriydi kimseyle kavgası falan olmaz sessiz sakin bir şeydi. illaki gelecekti hayırlı olsun güle güle giy demeye. o sahneyi yaşamak hiç istemedim. bir hafta falan giymedim yenileri babam neden giymiyorsun dediğinde her gün bir bahane bulurdum ki o da ayrı bir konu çünkü babam da beğenmediğimi falan sanıyor ya da ona trip attığımı düşünüyor hatta evde küçük çaplı bir kriz çıkmıştı. artık giymek zorunda kaldım ve tabi bende biraz kirlettim ayakkabıları ancak bi süredir eski ayakkabılarla gittiğimden fark edildi haliyle ve o çocuk gelip zoraki gülme çabasıyla bana '' güle güle giy '' dedi. hayata dair unutamadığım sahnelerden biridir. o yaşlarda olunca da ayrı bir tramva tabi. daha sonra ayrıldı okuldan napar ne eder hiç bilmem. umarım şu an çok çok iyi bir durumdadır ve kendi çocuklarına kendi düştüğü durumu yaşatmayacak şekilde bir para kazanıyordur.