biri bir hikayemi artı oylamış (#601577) onu okurken aklıma geldi. efendim bazı sınavlar 9:00 da yapılırdı. E, ev uzak olunca, erken çıkmak lazm ki, snava geç kalınmasın. E erken çıkınca da, bu meretin kapıları 8:30 da açıldığındna bekleme mecburiyeti olurdu. Biz de öyle meydan da turlardık filan.
Bir gün gene sınav var. Arkadaşım günahsız Nadir len okula gittik. kapının açılmasına az bir süre olduğu için, bahçeye yönlendik. Efendim bizim oranın kuşları da meşhurdur. Bilenler bilir. Geldik kapıya, bir baktık, kız arkadaşlarımızan birisi. Çok da severim kendisini, çok sempatik bir kişilik, böyle yanaklarını sık, öp filan. tam sevmelik bişi. Selam verdik, selam aldık. "Ne zamandır burdasın" dedim. "Yarım saattir" diye karşılık verdi. "Kız" dedim "napıyorsun kafana kuş sı... " cümleyi tamamlayamadan yarım saattir oturan kızın kafasına, değil benim kafaya sıçtı. ulan götünü tutamıyorsun, ne diye uçuyorsun. başladılar gülmeye. rezil oldum. zaten kapıya insanlar toplaşmış açılacak diye. 50 kişinin arasından beni bulan kuşun ben... Zaten o kızı da sevmezdim. böyle şişkooo, kısaaa, öööğğğ.
Nese bu da böyle bir anımdı sözlük...