her millet hakkettiği şekilde yönetilir sözünü akıllara getiren beyandır. türk insanı doğası gereği kendinden olan en ucuz numaraları yapsa, en iğrenç hilelere de başvursa bunu normalleştirebiliyor. kendince bir açıklama buluyor. yakın zamanda 50 yaşlarında ilkokul mezunu akepeli bir abimizle bu konu üzerinde bir tartışmaya giriştik. mantıklı açıklamalarla, delillerle ispatlarla bu insanların fikirlerinin değiştirilemeyeceğini üzülerek gördüm.
bilal erdoğan hakkındaki yolsuzluk iddiası üzerine savcının gözaltı kararı aldığını ama polisin çamlıcadaki evinden bilal'i almaya gittidiğinde adamın teslim olmadığını söylediğimde bana ''adam suçlu değil ki neden teslim olsun'' dedi. suçlu olup olmadığına bir insan kendisi karar veriyorsa hukuk sistemi ve yasalar neden var dedim. yaptıysa da aile içinde onlar hallederler dedi. kulaklarıma inanamadım yahu. insanoğlu beşer elbet bir gün şaşar. bu insanlar gökten inmediler ki nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz dedim. savcının işgüzarlığı dedi. 17 aralık operasyonlardaki savcı ile aynı olduğunu söylediğimde o zaman işini yapmıştır da sonradan bozmuştur dedi. e madem savcı önce iyi sonra kötü oluyor, tayyip neden başta iyiydi ama şimdi hırsız oldu diyemiyorsunuz dedim. orasını ben bilemem dedi.
3. köprüden kanal istanbul'a kadar herşeyi konuştuk. tacettin abi sen fani bir insansın, ömrün vefa ettiği kadar dünya malı yapma derdindesin dedim. ama benden sonra tufan deme, bir düşün istanbul'da doğru düzgün orman kalmadı. şehirde nefes alınmıyor. geleceği de çocuklarını da düşün dedim ama nafile.
velhasıl en sonunda bir itiraf geldi ki, abimizin kanal istanbul'a yakın bir arsası varmış derdi o proje yapılsın da arsam değerlensinmiş. yani seçmeni kendi günlük çıkarlarının, üç beş lirasının derdinde olduğundan, tepesindekinin de aynı hesapla kendi kesesini doldurmaya çalışması onlara rahatsızlık vermiyor.
bu sistemi tüm akepelilere uygulayabilirsiniz.
şiddetle destekleyenlerin hepsi ya yardım alıyordur, ya bir ihalede gözü vardır, ya bu adamlarla iş yapıyordur, ya projelerle değerlenecek bir arsası vardır vb.
hiç bir karı olmayan bazı memleket sevdalısı insanları da gördüm akepeliler arasında. hatta ilk aşkım akepe diyenler de var. onlar kalpten inanan müslümanlar ise kesinlikle desteklerini çekmişler. hatta önce başbakana mailler atıp konuyu anlatmayı, yanlış yolda olduğunu izaha çalışmışlar ancak hiçbirine geri dönülmemiş. kaale alınmadıklarını görünce de bu yanlışın içinde olmayı vicdanen doğru bulmadıklarından bu seçimlerde akepeye oy vermeyeceklerini söylüyorlar.
