biz erkeklerin çok küçük bir dünyası var lan. mesela çoğumuzun hayali taş gibi bir kızla evlenmek falan değil. valla değil, inan bana.
benim hayalim mesela, çoraplarımı dilediğim zaman çıkarıp odanın bir köşesine fırlattığımda ses çıkarmayacak bir kız. ya da işten geldiğimde ceketimi o günkü ruh halime göre seçeceğim bir koltuğa fırlatmak ve bu yüzden 3,5 saat azar işitmemek eşimden. erkekler yıllarca annelerinden azar yiyor, sonra evleniyor bu sefer de eşleri kaydırıyor. olm çocuğuz biz işte, vazgeçin aga bizden. mümkün olduğunca olgunlaşıyoruz. mesela bakkalın camını kırmıyoruz yaşımız 30 olduğunda. bu çabayı bir takdir edin. anca bu kadar gelişiyoruz işte.
bu küçük dünyanın önemli kalemlerinden biri de şüphesiz ki halı saha maçları. bizim için büyük olay. hemen her erkeğin, hayatının belirli dönemlerinde düzenli halı saha fikstürü olmuştur. mesela her perşembe 9-10 gibi. her ne kadar periyodik olsa da mutlaka her takımda bir yavşak vardır. ve arada bir maça on dakika kala bu yavşağın gelmemesi üzerine takımdakiler panikleyip adamı ararlar. eleman "yav ben unutmuşum", "aaa ben sana söylemedim di mi lan. hanımın kardeşi geldi olm bırakıp gelirsem çohayıp olur" gibi insanı sinire kesen mazaretler ileri sürer.
bu gibi yavşaklarla mücadele için temel kural her maç günü teker teker herkesi arayıp teyit almaktır. yani halı saha maçlarının periyodik olma durumu laftadır. her perşembe oynasanız da illa aranırsınız.
işte böyle durumlarda en kötüsü aranmamak lan. sen bir gün önceden her şeyini, herkesi ona göre ayarlıyorsun. çarşamba günü, sevgilin varsa mesela "aşkaaaaam yarın pazardı, sinemaydı, alışverişti, ev ziyaretiydi çıkarma maçım var" diyorsun. anneni "oğluşum beni özden teyzene bırakacaksın gibi şeylerle gelme maçım var" diye uyarıyorsun.
yani hayatındaki hemen herkes o gün maçının olduğunu biliyor. büyük iş çünkü. ertesi gün oluyor telefon gelmiyor. öğleden sonra oluyor telefon yok. paniklioyrsun. "önceki hafta o topu kaptırmayacaktın olm" diye bir iç hesaplaşmaya girişiyorsun. paranoyak oluyorsun kesik mi yedim lan diye. ertelendi de söylemeyi unuttular kesin gibi teselliler arıyorsun. aramaya da götün yemiyor. çağırmak istemiyorlarsa zorlamayalım adamları diye.
ve bir şekilde o gün maça gitmiyorsan hayatında futbolu "dünyanın en gereksizler sıralaması"nda açık ara lider gören kadınlar birden futbol "bir şey"miş muamelesi yapıyor.
eeee oğlum senin maçın vardı n'oldu?
aşkaaam sen napıyosun burda hani maçın vardı?
bakkalın eşi döndü yenge bile soruyor lan "maç sonrası bira almaya mı geldin eee senin forman yok üstünde" diye.
velhasılı zordur aga. şu yaşadığım gel gite bak amına koyim naptım bunu hak etmek için. sorarım sana korhan ibnesi!
