ne zamandır yazacağım yazacağım derken bu gece fırsat bulabildim. hem eleştirmek, hem övmek için.
evet yunus özyavuz. eski dj. mahlaslarını herkes bilir zaten anlatmaya gerek yok. 99-2002 arası silahsız kuvvet ismiyle deneme denilebilecek albümler çıkardı. toy zamanları yani, alt yapı gibi bir çeşit. kendisinin kurduğu kuvvetmira grubuyla türkiye'de bir akım başlattı. tek kendisi değil tabi bir sürü kişinin emeği vardı. ama ık oldu bık oldu grup dağıldı. e nerde çokluk orda bokluk tabi ki. nihai son.
2004'te bir pesimistin gözyaşları 2005 yılında romantizma albümü.
işte sagonun sago olduğu yıllar. en başarılı şarkılar bu albümlerde çıktı. üstüne bir de goraya al bi de burdan yak gibi güzel bir şarkıyla soundtrack kaydedince ülkede tanımayan insan sayısı azaldı kendisi. bunları koleranın albümüne yaptığı prodüktörlükler eklendi. sonra kendi plak şirketlerini kurdular hanfendiyle. ismi de melankolia müzik.
bu şirketin ilk albümleri ;
2006 kafile
2007 ikimizi anlatan bir şey
evet üne ün katan iki albüm. birinde baytar ve istisnalar kaideyi bozmaz trend oldu.
diğerinde ise monotonluk maratonu, fani , gam tozu ve dünyanın ninnisi gibi şarkıları beğenildi. (bana kalırsa en güzeli monotonluk maratonu)
gelelim sene 2008.
işte albüm gibi albüm. tam albüm.
kötü insanlarını tanıma senesi.
içinden bir şarkı seçip de şunu çok sevdim diyemediğim o efsane albüm. harbiden neydi o öyle. nasıl becerdin, onları yazarken hangi psikolojide idin hala çözemedim. bu albümün üzerine daha bir şey koyabileceğini sanmıyorum açıkcası. tek kelimeyle muhteşemdi. albümün her parçasının her sözü,noktasına virgülüne kadar ezberimdedir hala.
2009- şarkı koleksiyoncusu
toplama bir albüm çıkardın. güzeldi çizgini koruyan güzel bir albüm. önce ki albümlerde yer almayan sadece internetten sunduğun şarkıları derlediğin, sıkıntısı olmayan hatta gideri olan albüm.
gel gelelim sene oldu 2010. işin içine hakaret etmek istemediğim eşin girdi. bende ki sen diye dandik bir albüm çıkardınız. yani sağından bakıyorum solundan bakıyorum 16 tane parça var albümde elle tutulur sadece 3 parça çıkar içinden. o da zorlamayla.
Terk-i Diyar, Bir Dizi iz, Bu Böyledir.
anca bunlar çıkar yani. bu albümle resmen kendi elinle kitleni katlettin. eşin de olsa müzik kulağı olmayan bir insanla çalışma hevesi niye ? yine yapın yapmayın demiyorum ama hobi olarak yapın. bu albümün hayal kırıklığıyla seni uzun zaman dinlemedin. sadece arada bir kits albümünde ki şarkılarını dinledim.
2011'de saydam odalar diye bir şey çıkardın. ne bok olduğu belli değil. galiba diye bir şarkı var 50 çeşit mixi var. ben anlamadım hiç bişey.
bu 2010 yılında noldu sana yunus özyavuz. birden dine tasavvufa falan döndü şarkılar. verdiğin röportajlarda yoga yapma namaz kıl falan der oldun. dinine düşkün olman elbet güzeldir senin açından ama bunu şarkılara yansıtmaya ne gerek var. ne güzel çocuktun sen kendi halinde, cübbeliyle falan bi içli dışlı olmalar, sadece kendini müslüman sanmalar falan ne ayak ? kalemi güzel yazan bir insanken ne gereği vardı ? bak abluka alarm ile bile aran açık. bir de her küfür edene dava açtın. çoluğun çocuğun diline düştün. şimdi seni dinleyenleri millet ergen zannetmekte. kaldı ki bu dine yönelme olayı çok garip, zaten ibadetin gizlisi makbul değil midir, bu dini yönünü verdiğin demeçlerde üstüne basa basa neden belirttin ki hep, ben çok anlamam ama tasavvuf dediğin egolardan arınma olayı değil midir, bu dini egolarla sen anca espri malzemesi olmaz mısın şimdi ?
kusura bakma da siyasette de biraz iki yüzlü oynadın. hemen hatırlayalım ;
2004 yılında çıkan bir pesimistin gözyaşları adlı albümde, kalbim krizin bekçisi olmuş adlı bir parça var. parçanın bir bölümünde dersin ki ;
" başbakan bir metro yerine doğamı geriye ver, kültürüm piç oldu, özür için dilekçe ver."
güzel demişsin, iyi demişsin de bu gezi olaylarına katılmadın ama sen, sessiz kalsan yine tercihin diyebilirdim ama sen eleştirdin. o attığın ilk tweeti görünce aklıma hemen bu sözler gelmişti. şaşırdım ve yakıştıramadım.
bu yaz çıkardığın albümle biraz toparlamış gibisin. kalp hastası eskilerden esintiler taşımakta.eski kitlen yok sende farkındasın, olamaz da zaten. ama kaliteli iş yaptığında elbette ki dinleneceksin.
demem o ki sen ;
tek başınalığın yolcusu
yakın ve uzak
ben hüsrana komşuyum
kötü insanları tanıma senesi
maskeli balo
24
terapi
Düşersem Yanarım
gibi başyapıtların sahibisin. bırak bu dinci ayaklarını. ibadetini kendin yap, sadece müziğe yönel, müzik sadece müslümanlara değil, sana değil, bana değil, herkese lazım.