Az önce bitirip ölümün, yalnızlığın, sevgiden mahrum kalmanın içler acısı hâlini yaşadığım; okunması gereken, başyapıtlar listesinde baş sıralardaki güzelim kitap.
"Bilinçleninceye kadar başkaldırmayacaklar; başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler."
"partinin varlığını sürdürmesi düşünce polisinden de çok, partinin görüşlerine körü körüne inanan, onu sorgulamayan böylelerine bağlıydı."
"...orgazmları bir zaferdi. partiye vurulmuş bir darbeydi. Bir siyasal eylemdi."
"ceviz ağacının altında, ben seni sattım sen de beni."
"geçmişi kontrol eden, geleceği kontrol eder; şimdiyi kontrol eden, geçmişi kontrol eder."
"Büyük Birader'in gözü üstünde."
"Bir umut varsa kesinlikle proleterlerdeydi."
gibi daha onlarca aforizmanın aklıma kazınmasını sağlamıştır varın siz düşünün George orwell ağabeyimizi.
Bana asıl koyan ise, julie gibi bir sevgi, bir aşk, o totaliter düzende yaşadıkları aşka bu daha özgürlükçü(!) düzende bile ulaşamamdı.