onüç günün mektupları

entry16 galeri
    13.
  1. insan bazı şeyleri geç keşfediyor.
    Meğer tam Okmeydanı dolmuş durağının önünde bir kahve varmış. Zemin(yani bodrum)katta olduğu için şimdiye dek görememişim.
    Oysa 13 gündür, hastaneye gelmeden,oturup mektuplarımı yazacak bir yerin ne kadar sıkıntısını çekmiştim.
    Bayağı bir sorun olmuştu bu benim için.
    Kadıköy'deki kahvede mi, Nahit'in Karaköy'deki odasında mı,yoksa Şişli'de bir pastanede mi oturmalıydım?
    Ama, işte, bugün, bir pınar gibi buldum o kahveyi...
    Kahve deyip geçme, önemlidir. Ve oturup hep aynı yerde yazmak eğilimi vardır bende.
    Evde ya da dairede masamın yeri değişse düzenim bozulur. Kolum kanadım kırılmış gibi olur. Bir süre gerçek havama giremem.
    Daha tuhafını söyleyeyim, hep aynı tuvalete gitmek isterim.
    Sinemada aynı koltuklar çeker beni. insanlarda da öyle. Yeni biri, yeni bir arkadaş sıkar beni.
    Neler konuşabilir insan yeni bir kişiyle? Yeni bir kişiyle dost olunabilir mi?
    Bu yüzden diyorum ki insan anılarıdır.
    Kabul edeceğim tek yeni kişi Elif Zeyno olabilir.
    O da yeni sayılmaz; bizim(senin, benim, Memo'nun) yeni bir biçimlenişi, yeni bir dirim kazanması belki...
    Cemal SÜREYA
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük