tasarım ve uygulama çizimini üstlendiğiniz bir projeden, patronunuz ve şirketi trilyonlar kazanırken sizin 3 kuruşluk maaşa talim etmek zorunda olmanızdır. yine de diğer meslek grupları ve türkiyedeki yaşam standardı göz önüne alındığında türkiyede mimar olmak hakkıyla yaşamak için iyi bir adımdır.
ne yazık ki olay, iç mi dış mı sorusundan daha içler acısı. ve tekrar, ne yazık ki görüldüğü üzre mimarım diyen çoğu mimar karşısındakine mesleğini kelimelerle anlatma ve hala kanıtlama çabasında. türkiyede değil ama, normal şartlarda mimar olmak çizerek anlatmaktır. öyle çiz ki, iç mi dış mı ya gerek kalmasın, dekoratörle mimar arasındaki fark yapılarından anlaşılsın. bırak bilmeyen de öyle kalsın, neyin eksilir, bu mu dert?
ve hepimizin yakındığı, bizleri kısıtlayan etken, işverenlerin maliyet hesapları. kullandığınız malzeme pahalı bulunur, çıktığınız ara bahçe kat lüks bulunur, eklediğiniz sosyal mekanlar ihtiyaç dışı bellenir, ... işverene sunum esnasında sadece proje tanıtmakla kalınmaz, gelen mali eleştiriler ince ince karşı tarafa yönlendirilirse, çoğunlukla sonuç alınabileceğini düşünüyorum. mimarların korkak olmaması, işverenleri eleştirebilmesi gerek. tabii o ince çizgiyi tutturamazsanız, patronunuz işi, siz de işinizi kaybedebilirsiniz. e o zaman ne diyelim? risk budur.