daha kısa dönem askerliği hazmedemeyen hırtların kabullenemediği kavram.
profesyonel ordu diyoruz, adam ülke işgal edilince ne yapacaksınız diyor. ulan sığır savaş halinde, topyekun seferberlikte kimsenin vicdanına bakılmaz zaten ister seve seve ister sike sike savaşacaksın gerektiğinde. biz diyoruz ki barış zamanı zorunlu askerlik neresinden tutsan elinde kalan bi uygulama. tam hayatına bi yön vereceğin çağda hayatının bir senesini komutanın kölesi olarak geçirmenin ya da yarım yamalak bi eğitimle sınır karakolunda baskın yemeyi beklemenin hiç bi mantığı yok.
ne koyu ülkücüler tanırım askerlikte yaşadıklarından sonra vatanseverliğini sorgulamıştır. ama hissiyat şu: ''ben yaptım o da yapacak!''
yapmasın a.q. niye yapsın? sırf sen o kadar talihli değilsin diye ilelebet böyle mi gidecek bu düzen.
askerliği uzun dönem istiyordum; olmadı, kısa dönemsin dediler geldik askere. benim yerimde olmak için mabadı-na buzlu badem sokacak adamlar ''sen vatan hainisin'' dediler direk! okuduk diye vatan haini de olduk.