evde öğretmişler tabi ekmeğin yere konmaması, düşürülmemesi gerektiğini. çok günah olduğunu, ayıp olduğunu falan. güzelce empoze etmişler bende alıp saklamışım bunu beynin en kuytu köşe yerlerine. ebeveynlerin ikisi de çalışıyor. ana sınıfındayım o zaman. servis bırakıyor okul çıkışı eve geliyorum, iki katlı müstakil bahçeli falan bir ev,aşağı katımızda babaannem ile dedem oturuyor. servisten gelince onlarda yemek yeyip yukarı kendi evimize çıkıyorum. annem de babaannenlerde doymazsan tekrar acıkırsan eğer tekrar aşağı inip rahatsız etme diye bana ekmek arası yapmayı öğretmişti o zamanlar. neyse ben yemek yedim eve geldim tv izledim derken saat 2 falan oluyor. annemin gelmesi taa 5.30 babam zaten vardiyalı çalışır ne zaman geleceği belli olmaz. e ister istemez acıkıyorum. ekmeği de buzdolabının üstünde koca yuvarlak fırınlar olur hani bilirsiniz. hep o fırının üstüne koyarlar bizim evde. ben sandalye çeksem de imkanı yok yetişip alamam yani boyum yetmezdi. bir keresinde uzun demir bir çubuk bulup ekmeği öyle çekmeye çalışmıştım. çekince ekmek yere düştü, çocukluk aklı işte çok korktum, korkudan ekmeği de yemedim, gece yatarken falan hep düşündüm acaba allah kızdı mı, bana çok günah yazdı mı, beni kötü biri mi sandı falan. bildiğin tırstım. o fırın oradan inene kadar ki bu yaklaşık 6-7 aya falan tekabül etti,annem gelene kadar hiç evde yemek yiyemedim. ne kadar acıkırsam acıkayım teşebbüs bile edemedim o ekmeği oradan indirmeye. hep annemi bekledim yemek için.ekmeği oraya koymayın da diyemedim annem ne oldu niye diye falan sorar da utanırım diye.
demem o ki ; bana ekmeği yere düşürmenin çok günah olduğunu rahmetli dedem empoze etmişti. dedeme laf yok tabi kalender bir adamdı rahmetli çok severdi beni bende onu çok severim, sadece dini konularda biraz sertti o da onun yetiştirilme tarzıyla ilgili, ne bilsin o kadar etkileneceğimi, ama ileride sizler de çocuk sahibi torun sahibi olacaksınız, çocuklarınıza, torunlarınıza doğru bildiğiniz bir şeyi öğretirken biraz daha ılımlı olmakta fayda var.