osmanlı devleti döneminde halkın kuran okuyabildiğini ileri süren zevatın itiraz ettikleri gerçek.
ulan o kadar kuran okuyan vardıysa hâlk neden şeyhlerin, şıhların elinde oyuncak oldu? niye bu kadar ayaklanma çıktı? üstelik dindar olduklarını iddia edenleri bugün tutan da yok. isteyen arap elifbası'nı da öğrenir arapça'yı da osmanlıca'yı da. arap harfleriyle bunu yazan tosun okuyana kosun yazan kâğıdı görünce yerden alan, öpüp başına götüren, sonra da bir köşeye ya da katlayıp cebine koyanlar bu ülkenin dinsizleri mi? osmanlı devleti'nin en görkemli çağında okuma-yazma bilenlerin toplam sayısı bugün yalnızca istanbul'da okuma-yazma bilenlerden azdır. öyle ki ilk mektebi bitirip okumayı çözeni memur yapıyorlardı.
zor alfabe başka şey dile uygun alfabe ise apayrı bir şey. arapça gibi üç-dört seslisi olan diller için içinde sesli olmayan arap alfabesi sorun değildir. gelin gelelim türkçe gibi içinde kapalı-açık, uzun-kısa gibi tonla sesli harf olan (ki bunlar günümüzde kullandığımız alfabede de gösterilmemektedir) bir dil için arap alfabesi yetersizdir. şöyle örnekleyeyim: hzl yazarsınız arap alfabesiyle. hızlı mı olur hazal mı hızal mı bilmezsiniz. tümceye göre fill in the blanks oynarsınız. hzr ile olacakları bir düşünün... hazır, hızar, hazar, ahzar... bir de bunların bazısında r olmadığını, elif ile gösterildiğini düşünün... sıçtınız mı? ulan benim adımı bile yazamazsınız be arap elifbası'yla!
üstüne üstlük japonya'da 8 yıl, çin'de bir ömür öğren öğren bitmez bu iş. japonlar romaji'ye geçmeyi tartışıyor ciddi ciddi.
devrim öncesinde %7-8 aralığındaki okuma-yazma oranı 10 yılda bunun on katına çıktı. bazı sığırlar kızları okutmadıkları için falan bu oran bu kadar güdük kaldı. yoksa çatır çatır %99'u da bulurdu.
kamal atatürk'ün ölümüyle dil devrimi ne yazık ki yarım kaldı. ama yarımı bile arap elifbası'nın bütününden daha uygundur dilimize. abuk subuk konuşmanın kimseye bir hayrı yoktur.
hayır, bunun tersini savunanın kendisine uygun gördüğü takma ad da dilci!!!