bir keresinde tatil için köye gittiğimizde başıma gelmişti.
gece vaktiydi. laptopta takılıyordum. uykum gelince sızıp kalmışım kanepede. tuvalet ihtiyacı bastırınca uyandım. dışarıda gecenin serinliği vardı. zaten tuvaletler de evin on onbeş metre ilerisinde kulübe gibi bir yerdeydi. ilk önce babamı kaldırayım dedim ama sonra vazgeçtim. dışarı çıktım. tam tuvalete girecem böyle gök gürüldemesi gibi bir ses ama daha boğuk, derinden geliyor. havaya baktım. belki binlerce yıldız vardı. kapalı değildi anlayacağınız. işte o sırada, kaldığımız evlerin ardında bir tepe vardı, onun arkasından dev gibi bir şey yükseldi. hala şey diyorum çünkü ne olduğuna karar verebilmiş değilim. siyah mat bir metalden yapılmış gibi.altından ışıklar parlıyor sanki yüzlerce lamba var şekilsiz. tepenin üstünden çıkıyor uzadıkça uzuyor. göğü kapladı neredeyse. ben ne yapacağımı bilemedim. donup kaldım. yukarı bakarken yavaş ve sessizce geçip gitti...
benim ne tuvaletim kaldı ne bişey belki de altıma ettim farkında değilim. var gücümle eve geri döndüm. yatağa yattım. uyayamadım o gece. sabahleyin kalkınca ne olduğunu falan sordular bana bakarak ailedekiler. cenaze gibi solmuşsun falan. bir şey söyleyemedim. zaten psikoloğa gidiyorum. hepten tırlattı bu diyecekler.
öyle işte o zaman bu zamandır taşıyorum bu anıyı..