harf inkılabı için sunulan gerekçeler içinde akla en yakın ama yine de geçersiz olan önermedir. şöyle ki:
arap alfabesinin tamamen sessizlerden oluştuğu; seslilerin ise yazılmadığı, arapça okuyanların okurken telaffuz edildiği bir gerçek. arap olmayıp arap alfabesini kullananlar bunu aşmanın yollarını bulmuşlar. osmanlı'nın çözümüne bakalım: elif, vav, ye ve he harflerini aynı zamanda sesli harf olarak kullanmak. aynı 3 harfin hem sesli, hem sessiz olarak kullanılması ve türkçenin 8 ünlüsüne karşılık yazıda üç ünlünün kullanılması, doğal olarak "ortografik derinliği artırır", ya da daha anlaşılır bir ifadeyle yazıldığı gibi okunmayı zorlaştırır. e allah aşkınıza "medeniyetin beşiği avrupa"da yazıldığı gibi okunan kaç tane dil var? gelişmiş ülkelerin dillerinden yazıldığı gibi okunmaya en yakın almanca, ispanyolca, italyancada ne kadar okuma kuralının olduğunu bu dilleri bilenler bilir. (sırpçayı, finceyi saymıyorum, çünkü adamlar yazıkları gibi okuyorlar ama gelişmemişler) hele dünya dili ingilizce ve bir zamanların medeniyet dili olan fransızcaya bakın. ne kadar yazıldığı gibi okunuyor bu diller? hem osmanlı alfabesinin "yazıldığı gibi okuma"ya yaklaştırılması için o, ö, u, ü sesleri için vav'ın sağına soluna işaretler konulma yoluna gidilmişti. g ve nazal n sesleri için kef'e keşide ve üç nokta konulmaya başlamıştı. neden bunlar denenmedi? illa bir sese bir harf mi lazımdı? neden büyük avrupa devletleri zor okunan dilleri için böyle bir şey yapma ihtiyacı hissetmedi? amerika böyle yaptığı için mi süper güç oldu?
edit: karşı fikir üretemeyenlerin küfür ve hakaretlerine açığım.